logo

Koronavirüs dünya ve Türkiye ekonomisini nasıl etkiledi?


GÜLŞEN ARAS
gulsenaras@bagev.org.tr

Çin’de ortaya çıkan koronavirüs salgını dünya çapında hemen hemen tüm ülkelere yayıldı.

Çin’in Wuhan kentinde başlayıp dünyanın bir çok yerine yayılan korona virüsün dünya ekonomileri üzerindeki etkileri hızlanıyor. Virüsün yayılmaya başladığı Çin’in 2020’nin ilk çeyreğinde belirgin bir ekonomik daralma yaşadığı ortadayken ABD açısından büyüme beklentilerinin %0,5 civarlarına kadar indirildiği bir durumla karşı karşıyayız. Üretime odaklanacak olursak salgın, dünyanın üretim atölyesi olarak bilinen Çin’de fabrikaların kapanmasına, üretimin durmasına neden oldu. ABD’den sonraki en büyük ikinci ekonomi olan Çin’deki gelişmeler küresel piyasalarda yankı bulunur. Gıda, oyuncak, otomotiv sektörü, turizm, sinema, teknoloji, akıllı cihazlar endüstrisi, çip üretimi, havacılık, sinema, alışveriş ve daha birçok ürün ve hizmet Çin’e göbekten bağlı durumda. Çin’in üretimdeki yeri hızlıca doldurulmayacak kadar büyük bir alanı kapsıyor. Örneğin Meksika’daki otomobil fabrikaları üretimlerini sürdürmek için, Çin’e bağlı durumdalar. Otomobillerin üretimi ve montajı Meksika’daki fabrikalarda yapılsa da bir çok parça Çin’deki üreticilerden tedarik ediliyor. Yine Apple, Microsoft ve Qualcomm gibi teknoloji dünyasında kilit öneme sahip şirketlerin ürünleri Çin’de üretiliyor. Apple var olan stokları nedeniyle kısa vadede üretim sıkıntısı yaşanmayacağını duyurdu.

Gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarında bir önceki yılın son çeyreğindeki toparlanma eğilimi 2020 yılı başında da sürerken, salgının küresel bir nitelik kazanmasını takiben bu ülkelerden büyük ölçekli sermaye ve fon çıkışları gerçekleşmiştir. Mart ayında, küresel finansal kriz dönemi de dahil olmak üzere, gelişmekte olan ülkelerin portföy piyasalarından şimdiye kadarki en yüksek miktarlı çıkış gerçekleşmiştir. Normalleşme sürecine ilişkin belirsizlikler halen yüksek seyretmekle birlikte açıklanan para ve maliye politikası önlemlerinin de etkisiyle söz konusu ülkelerin portföy piyasalarına akımların 2020 yılının ikinci yarısında bir miktar toparlanması beklenmiştir.

Covid-19 vaka sayıları artarken Londra’daki FTSE borsası, New York Wall Street’teki Dow Jones Endeksi ve Japonya’daki Nikkei endeksinde büyük düşüşler oldu. 2020’nin ilk çeyreğinde Dow ve FTSE, 1987’deki ilk çeyrekten sonraki en büyük düşüşü gördü.

COVİD-19 salgınının farklı boyutlarını birleştiren bir sözcük çok önemli: Belirsizlik… Gerçekten de gerek sağlık yönünden pandeminin dinamiklerinin, gerekse buna bağlı olarak ülke içinde alınan / alınacak önlemlerin dinamiklerinin ve buna bağlı olarak da sağlık etkileri ile birlikte ekonomik etkilerin de belirsizlikler içerdiği bir dönem bu.

Kısa dönemlik bir hesaplamayla ülkemizde KOVİD-19 nedeniyle 2020 I. Çeyrekte gayrisafi yurtiçi hasıladan kayıpların %10 olacağını varsayarsak, 30 günlük tahmini GSYH kaybı 31,7 milyar TL’dir. Salgının uzun dönemli ekonomik etkileri de dikkate alındığında, bu miktar salgını 30 gün kısaltmak için yapılacak en az 31,7 milyar TL’lik tıbbi, ekonomik tedbir ve idari harcamanın yapılmaya rahatlıkla “değer” olacağını göstermektedir. Basitleştirici varsayımlar altında elde edilmiş bu GSYH kaybı, salgının ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerinin artarak devam edişi ve krizin uzun dönemli etkileri de dikkate alındığında, 100 milyar TL’lik ekonomik destek paketi yeterli olmayabilir.

Türkiye ekonomisi için kötü haberi, ihracat pazarlarımızda büyümenin yavaşlaması olarak düşünmek lazım. Avrupa, Türkiye’nin baskın ticaret partneri. Çin’deki yavaşlamanın küresel değer zincirleri nedeniyle Avrupa ekonomilerini yavaşlatmasını beklemek lazım.

 

Gülşen ARAS

Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı ( BAGEV )

Genel Sekreteri

Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Öğretmen ve Üniversite

    10 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Sümerli eğitmen ve şair Ludingirra, günümüzden 4000 yıl önce “Mademki biliyorsun, niye öğretmiyorsun”  diyerek bilginin ve öğretmenin önemini çağlar ötesinden seslendirmiş. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir olur mu” ilahi tebliğinde bilgilenmenin, öğrenmenin ve Hz. Ali’nin “Bana Bir Harf Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” sözlerinde öğretmenin önemi en güzel şekilde ifade edilmiş. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İstiklal savaşında düşmanla olduğu gibi; Cumhuriyetle birlikte “Ülkemizi dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkartmak”, ...
  • Ramazan Amca’nın Duâsı

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    “Sen kendüye ne sanursan ayruğa da anı san. “      Hacı Bektaş Velî 19 yıl önce... Geçirdiğim kalp rahatsızlığı nedeniyle üniversite hastanesinin kardiyoloji servisinde yatıyorum. Oda arkadaşım Ramazan Amca, 80-85 yaşlarında bir Alzheimer hastası... Refakatçisi olan yakınlarından öğrendiğimiz kadarıyla geçmişte çiftçilik yapan bu amcamız  boylu poslu;  ileri derecede görme rahatsızlığı olduğu için kalın camları olan gözlük takan, konuşmayı seven birisi.  Bizi tanımak istiyor; kendimizi tanıtıyoruz, on dakika sonra aynı şeyleri yine soruyor ve...
  • ADA DOĞURAN GÖL

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Bugün dünyamız ve ülkemiz için en büyük tehlike  kuraklık, kıtlık ve  açlıktır. Bunun için dünyayı istedikleri kalıplara sokan, dünyaya şekil veren kapitalizm düzeninin küresel şirketleri dünya nüfusunun azaltılması gerektiğini savunmaktadırlar. Hatta bu maksatla; laboratuvar kökenli salgın hastalıklar, KULLANDIRTTIKLARI ilaçlar, aşılar, gübreler, böcek ilaçları=zehirler, soğuk, sıcak dünya ve uzay savaşları ile havada, suda, karada, hatta uzayda ekosistem tahriplerini devreye sokmaktadırlar. Elbette ülkemiz de bu olumsuzluklardan fazlasıyla...
  • Prof.Dr. Zafer Karaer yazdı: “İYİLİK GÜNÜ MÜ?..”

    16 Kasım 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Geçmişi 1996 yılına kadar giden, ancak son birkaç yıldır gündemde yer bulan, gerçi yeterince bulduğu tartışılan, 13 Kasım “Dünya İyilik Günü”; benim için oldukça önemli. Çünkü dünyada yerleşik düzene geçildiği 12 bin yıllık insanlık tarihinde,  gerek savaşlar, gerek kötülükler sayesinde, her geçen gün iyilik kelimesi hızla değer kaybetmekte, hatta anlamını kavrayamayan büyük çoğunluk ellerinden gelse; iyilik kelimesini sözlüklerden, tedavülden, ortadan kaldıracaklar. Tabii ki; ülkemizde de aynı tutum ve davranışlar neticesinde özellikle 1...