logo

Yönetimde Liyakat


Prof.Dr. Hulusi Doğan
hulusidogan@mu.edu.tr

Yöneticiler bulundukları makam itibariyle yetki sahibidirler. Astlarından belirli bir işi yapma, yapmama ya da devam eden bir işin durdurulmasını isteme hakkına sahiptirler. Peki yöneticiler bu hakkı, bu gücü nereden almaktadırlar?

Genel anlamda yöneticilere bu gücü “yasal, uzmanlık ve karizmatik” olmak üzere üç yetki türü vermektedir. Yasal yetki dediğimiz yöneticinin ya da amirin gücünü doğrudan yasalardan almasıdır. Örneğin 657 Sayılı Kanun gereği memurlar, amirlerince verilen görevleri yapmak zorundadır. Aksi taktirde kanuna aykırı davranmış, suç işlemiş sayılacaklardır. Ancak iz bırakmış yöneticilerin hemen hemen tamamı yasal yetkiden öte, uzmanlık ve karizmatik yetkileriyle öne çıkmış kişilerdir.

Uzmanlık yetkisi, yöneticinin gücünü bilgi ve deneyiminden alması anlamına gelir. Kendini yetiştirmiş, alanında uzman ve birikimli yöneticilerin astlarınca kabul görmesi ve saygı duyulmasıdır. Karizmatik yetki ise insanları etkileyebilme, ilham verebilme, kriz ve kaos zamanlarında liderlik yapabilme, vizyon sahibi olma gibi özellikleri kişinin kendinde toplamış olmasıdır. Buna tam anlamıyla sahip olup, kitlelere yön verebilenlere de lider denmektedir.

Kanunlar el verdiği sürece her birey, belirli makamlara yönetici olarak atanabilir. Kanunların kendisine verdiği yasal yetkiyi de kullanabilir. Ancak bir yöneticide, özellikle uzmanlık ve karizmatik yetki yok ise silik kalmaya, iz bırakmadan çekip gitmeye mahkumdur. Daha ötesi bu kişiler uzmanlık yetkisindeki zaaflarını (yeterli bilgi ve deneyime sahip olmamaktan kaynaklanan açıklarını) kapatmak için, yasal yetkiyi de emri altındakileri bastırmak için kullanabilir. Bir anlamda yasal yetki bu kişilerin elinde astlara psikolojik şiddet, baskı ve yıldırma aracına dönüşebilir.

Uzmanlık ve karizmatik yetkileri yetersiz olan yöneticiler, astlar için de moral-motivasyon kaybı ve ümitsizliğe neden olabilmektedir. Uzmanlık yetkisi açısından (alanında bilgi ve deneyim olarak) kendisinden daha yetersiz birinin yönetici olarak atandığını gören astlar, mesai süresince yasal yetkiden kaynaklı bir saygı duysalar da, uzmanlık açısından bu kişilere özde saygı duymayabileceklerdir. Daha açık bir ifadeyle yöneticiye değil, aslında yasalar gereği makama saygı duyacaklardır. Bir başka ifadeyle salt yasal yetki “mesai saygısı”, uzmanlık ve karizmatik yetki “insanlık ve süreklilik” saygısı demektir.

Yasal yetki odaklı yöneticiler ayrıldığında geride kalanlar yıkımla birlikte kurtulmuş olmanın mutluğunu; uzmanlık ve karizmatik yetki odaklı yöneticiler ayrıldığında ise geride kalanlar gurur dolu bir başarıyla ayrılığın hüznünü yaşarlar. Ancak birinciler hemen unutulurken, diğerleri ömürler boyu saygı ve minnetle hatırlanır ve yaşatılırlar.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • TANRIYA KARŞI HATA YAPMAYACAKSIN

    16 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Erkenden uyanan Pomponius avludaki çardağın altında oturmuş; yorgun, boş bakışlarla etrafına bakınıyordu. Auxanousa günaydın diyerek gelip karşısındaki sandalyeye oturdu. Pomponius gözünün ucuyla ona bakarak; “bir haftadır senin yüzünden doğru düzgün uyuyamıyorum. Yatakta dönüp duruyor ve durmadan sayıklıyorsun.” Auxanousa mahcup bir biçimde başını hafif öne eğerek, her gece aynı rüyayı görüyorum. Oğlumuz Terentius karşımda durup bana bakıyor. Bakıyor dediysem o ela güzel, sevgi dolu gözleriyle değil. Zift gibi bir siyahlıkla dolu göz çukurları...
  • Öğretmen ve Üniversite

    10 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Sümerli eğitmen ve şair Ludingirra, günümüzden 4000 yıl önce “Mademki biliyorsun, niye öğretmiyorsun”  diyerek bilginin ve öğretmenin önemini çağlar ötesinden seslendirmiş. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir olur mu” ilahi tebliğinde bilgilenmenin, öğrenmenin ve Hz. Ali’nin “Bana Bir Harf Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” sözlerinde öğretmenin önemi en güzel şekilde ifade edilmiş. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İstiklal savaşında düşmanla olduğu gibi; Cumhuriyetle birlikte “Ülkemizi dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkartmak”, ...
  • Ramazan Amca’nın Duâsı

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    “Sen kendüye ne sanursan ayruğa da anı san. “      Hacı Bektaş Velî 19 yıl önce... Geçirdiğim kalp rahatsızlığı nedeniyle üniversite hastanesinin kardiyoloji servisinde yatıyorum. Oda arkadaşım Ramazan Amca, 80-85 yaşlarında bir Alzheimer hastası... Refakatçisi olan yakınlarından öğrendiğimiz kadarıyla geçmişte çiftçilik yapan bu amcamız  boylu poslu;  ileri derecede görme rahatsızlığı olduğu için kalın camları olan gözlük takan, konuşmayı seven birisi.  Bizi tanımak istiyor; kendimizi tanıtıyoruz, on dakika sonra aynı şeyleri yine soruyor ve...
  • ADA DOĞURAN GÖL

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Bugün dünyamız ve ülkemiz için en büyük tehlike  kuraklık, kıtlık ve  açlıktır. Bunun için dünyayı istedikleri kalıplara sokan, dünyaya şekil veren kapitalizm düzeninin küresel şirketleri dünya nüfusunun azaltılması gerektiğini savunmaktadırlar. Hatta bu maksatla; laboratuvar kökenli salgın hastalıklar, KULLANDIRTTIKLARI ilaçlar, aşılar, gübreler, böcek ilaçları=zehirler, soğuk, sıcak dünya ve uzay savaşları ile havada, suda, karada, hatta uzayda ekosistem tahriplerini devreye sokmaktadırlar. Elbette ülkemiz de bu olumsuzluklardan fazlasıyla...