logo

30 Temmuz 2019

Türkiye kutuplaşmadan çıkıp merkez siyasetine dönmek zorunda

Geçtiğimiz cumartesi günü ilçemizde bulunan ve gazetemizi ziyaret ederek açıklamalarda bulunan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Türk siyasetinin geleceğiyle ilgili de önemli mesajlar verdi.

Bir kısmını dün yayımladığımız açıklamaların diğer kısmını da dış politik gelişmeler ve Türkiye siyasetinin geleceği oluşturdu.

Türkiye’nin zor bir dış politik ortamda olduğunu vurgulayan DP Genel Başkanı Uysal, bunun tek sorumlusunun dünyayı ve bölgeyi iyi okuyamayan Ak Parti hükümetleri olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Türkiye’nin etrafına baktığımızda neredeyse hiçbir komşusuyla olumlu bir dış politik ilişki içerisinde olmadığını görüyoruz. En sıcak üç tane temel sorunumuz öne çıkıyor. Birincisi, baştan beri yanlış politikalarla saplandığımız Suriye bataklığıdır. İkincisi, yine Suriye politikasına bağlı olarak PKK terörü sorununu artık bir bölgesel sorun haline getirmemizdir. Üçüncüsü de, yıllardır KKTC hükümetlerini Rumlar’la çözümü zorlayarak yaratılan zayıflıktan doğan Doğu Akdeniz’deki bölgesel sorundur. Bunların sonucu olarak da, resmi rakamlarla 4 milyon civarında Suriyeli mülteciyle yaşadığımız içinden çıkılamaz büyük sorun başımızın belası durumundadır. Suriyeli göçmenler meselesi, sadece mali boyutuyla değil, sosyal, siyasi ve adli boyutuyla ülkemizin başının ağrısı olmaktadır, olacaktır. Türkiye’nin demografik yapısının değişimi, mültecilerin kontrolsüzlüğünden kaynaklanan sorunlar hayati sorunlardır.” dedi.

Rusya’yla S-400 konusunda yapılan işbirliği ve Türkiye’nin kutup değişimini sorduğumuz Uysal, “Türkiye’nin tüm sistemi, batı değerleriyle kurulmuş ve örülmüştür. Bu bakımdan ABD ya da Rusya kutubunda olmak değil, bu kutuplar arasında dengeli bir dış politika izlemek bizim için geçmişten beri izlediğimiz en sağlıklı yoldu. Yoksa, büyük liderimiz Süleyman Demirel’in ifade ettiği gibi, “Batı’nın her daim Sevr planları vardır, işlerine geldiği zaman masanın üstüne koyarlar”. Türkiye’nin varlığı çok önemlidir, kimse göz ardı edemez. Trump’ın tavrı da Türkiye’nin vazgeçilmezliğini göstermektedir. Bizim Demokrat Parti olarak tavrımız, duygularla değil, akıl doğrultusunda iş yapmaktır. Doğru dış politika, güvenlik çemberimizde dostlarımızın sayısını arttırmaktır. Değişen koşullara uyum sağlamalı, yeni bir dış siyaset oluşturmalıyız. Bunları da artık parti merkezli olmaktan da çıkıp kişi merkezli olan bir devlet yönetimiyle yapmanız mümkün değildir. Dış politika, iktidarıyla muhalefetiyle tüm partiler tarafından birlikte oluşturulup birlikte arkasında durulacak kararlarla yürütüldüğü zaman güçlüdür, ülkenizin gücünü dosta, düşmana hissettirir.” dedi.

Ak Parti hükümetlerinin yaptıkları yanlışlarla hem içte hem dışta uzun yılları ipotek altına aldığını belirten Uysal, “Ekonomi bugün herkesin gördüğü gibi, krizi bir türlü aşamayan ve herkesin daha iyisini değil, daha kötüsünü beklediği bir seyir gösteriyor. Kamu-özel işbirliği, yanlış özelleştirmeler, yanlış ekonomik kararların bedelini en az 25-30 yıl millete ödetecek kararlar alan Ak Parti yönetimi, kendisinden sonrasına da büyük bir ekonomik enkaz bırakacaktır.” dedi.

İstanbul seçimleriyle ilgili değerlendirmesini ve erken seçim iddialarını değerlendirmesini isteğimiz Uysal, “Millet, yenilenen İstanbul seçimleriyle büyük bir ders vermiştir. Bugüne kadar, vesayetin kendilerine karşı olduğunu iddia ederek bu mağduriyetten yararlanan Ak Parti; bu yenilenen seçimle vesayetle birlikte oyun düzenleyen bir konuma düşmüştür. Yani, kendisi vesayet gücünü kullanarak milleti mağdur etmeye kalkmıştır, milletimiz de buna müsaade etmemiştir. Bu, Erdoğan için büyük bir yenilgidir. Ancak, buna rağmen ben kısa vadede bir seçim yenilemesi olacağını düşünmüyorum. Milletten daha alacakları ne yetki vardır. Seçimin yenilenmesi için iki yol var: Biri, Erdoğan’ın seçim kararı alması, bu mümkün görünmüyor. İkincisi, meclisin erken seçim kararı alması, bunun için de en az 360 vekile ihtiyaç var, şu şartlarda bu da mümkün görünmemektedir. Ak Parti içinden çıkacak parti ya da partilerin millette karşılığı yoktur. Milletin arayışı, yeniden bir merkez hareketidir. DP geleneğinin temsil ettiği merkez siyaseti, Türkiye’nin ihtiyacıdır. Türkiye, kutuplaşmadan bıkmıştır. Bu kutuplaşmadan faydalanan sadece iki partidir. Türkiye’nin çıkışı, milleti kutuplaştırmayan, herkesi kucaklayan merkez siyaseti etrafında bütünleşmektir. Türkiye’deki merkez siyasetinin de odağı huzur, barış, demokrasi ve adalet olmalıdır.” dedi.

Türkiye’de önümüzdeki yıllarda siyasetin bu arayışlarla şekilleneceğini belirten Uysal, “DP olarak Türkiye’yi yeniden ayağa kaldıracak, kuruluş ayarlarına döndürecek, çökertilmiş kurumlarımızı ayağa kaldırarak hem ekonomik hem de siyasal olarak Büyük Türkiye hayaline yürümeyi savunuyoruz. Milletimiz bu feraseti mutlaka gösterecektir, bu hedeflerin gerçekleşmesinde milletten başka bir yolumuz yoktur.” dedi.

Etiketler: » »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.