• MODA YAPI

logo

Salgın ve Yeni Dünya!


Prof.Dr. Hulusi Doğan
hulusidogan@mu.edu.tr

Tüm dünyayı etkisine alan krizler, her zaman önemli değişim ve dönüşümleri tetikleyebilmiştir. Özellikle dünya ticaret ve ekonomisini büyük ölçüde sarsan krizler çok önemli gelişmeleri de beraberinde getirmiştir.

Dünya tarihine bakıldığında “Büyük Buhran” diye hafızalarda yer edinen 1929 tarihli ekonomik kriz önce ABD’de patlak vermiş, ardından kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Kriz süresince ABD’de işsiz insan sayısı 13 milyonu bulmuş, 90 bin işletme iflas etmiş, 25 bin aile evini, 1 milyon aile  geçim kaynağı olan tarım arazisini kaybetmiştir. Endüstriyel üretim ABD’de % 46.8, Almanya’da % 41.8, İtalya’da % 33, Hollanda’da % 37.4, İngiltere’de % 16.2, Arjantin’de % 17, Japonya’da % 8.5, Brezilya’da % 7 oranında düşmüştür. ABD’de işsiz sayısı % 607, Almanya’da % 232, Fransa’da % 214, İngiltere’de % 129 artmıştır. Krizin etkisini sürdürdüğü 10 yıl boyunca (1929-1939) dünya ticareti % 60’dan daha fazla bir oranda daralmıştır. Kimi tarihçiler yaşanan ekonomik krizin ülkelerde insanları bir umut olarak marjinal kesimlere yönelttiği, buna bağlı olarak da diktatörlerin (Hitler, Mussolini vb) ve II. Dünya Savaşı’nın doğuşuna zemin hazırladığını vurgulamaktadır. Büyük Buhran’ın (1929-1939) hemen ardından da II. Dünya Savaşı patlak vermiş ve milyonlarca insan hayatını kaybetmiştir.

II. Dünya Savaşı’nın hemen ardından, yeni bir uluslararası para ve finans sistemini devreye sokmak için 1944’de IMF, dünya barış ve güvenliğini sağlamak amacıyla 1945 yılında Birleşmiş Milletler, uluslararası ticareti düzenlemek ve geliştirmek için 1947’de GATT (1995’te Dünya Ticaret Örgütü-WTO oldu), savaşta harap olan Avrupa ülkelerinin inşası ve ülkelerin kalkınması için 1944 yılında Dünya Bankası kuruldu. Kısacası yaşanan ekonomik kriz ve dünya savaşının hemen ardından, dünya küresel ölçekte misyonu olan yeni örgüt ve kuruluşlarla yeni bir sürece girmiştir. Bu örgütlerin misyonlarına, dünya ekonomisi ve barışına katkıları tartışılır olmakla birlikte, küresel düzeyde söz sahibi oldukları da bilinen bir gerçektir.

Tüm bu tarihi olay ve gelişmeler ışığında, kimi yorumcular bugün yaşadığımız “küresel salgın” sonrasında dünyanın eskisi gibi olmayacağını, dünyada diktatörel yönetimlere eğilimin artabileceğini dile getirmektedir. Bu tarz yorum ve beklentilerin altında da küresel salgının dünya ticaret ve ekonomisinde yarattığı tahribat bulunmaktadır. Nitekim küresel salgının sadece birkaç ay içerisinde dünya ticaretine verdiği zarar trilyon dolarla ifade edilmektedir.

Dünya Ticaret Örgütü (WTO) de 2020 yılı için küresel salgına bağlı olarak dünya ticaretinde % 13-32 arasında bir gerileme beklediğini duyurdu. Bu Büyük Buhrandan (1929) sonra dünyadaki en önemli kriz olarak nitelendirilmektedir. Dolayısıyla küresel salgının sağlık boyutu bir yana, dünya ekonomisinde yaratacağı sıkıntıların sosyal, siyasal, teknolojik (internet, sanal ortamın daha yaygınlaşması vb) her alanda yeni gelişmelere gebe olduğu şeklinde değerlendirilmektedir. Gelişmeleri hep birlikte göreceğiz, ama birşeylerin eskisi gibi olmayacağı da çok açık.

Umarız diktatörlük değil; demokrasi, dünya barışı, insanlık ve daha yaşanılabilir bir çevre kazanır ümidiyle, selam ve sevgiler.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Prof.Dr. Zafer Karaer yazdı: DİĞERKÂMLIK…

    15 Nisan 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Son günlerde okuduğum, bir psikiyatrist, aynı zamanda yazar, yönetmen, senarist ve oyuncu olan beğendiğim bir sanatçımız tarafından yazılmış anılarından örnekler sunduğu bir kitapta; “İstiklal Marşımız ve Bir Paltosuz Milletvekili” başlıklı yazımda milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un, sırtında paltosu dahi olmadığı halde, o zamana göre bayağı yüklü miktarda kazandığı ödül parasını Hilal-i Ahmer (KIZILAY) bünyesindeki Dâr-ül Mesaiye bağışlamasını en güzel anlatan olağanüstü anlam yüklü o sihirli kelimeye rastladım: DİĞERKÂM veya DİĞERKÂMLIK. ...
  • BİZİM İNSANIMIZ…

    30 Mart 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Ülkemizde doğal afetlerin bu kadar yürek yakıcı ve yıkıcı olmasının nedeni, rant uğruna, oy uğruna, para uğruna, olası doğa olaylarına karşı bilimsel ve çağa uygun önlemlerin alınmaması ve yine bilinçsizce doğada yapılan ekolojik tahribatlar neticesinde doğal dengenin bozulmasıdır.. Öyle ki; ne geçmişten ders çıkartıyor, ne bilimsel verileri dikkate alıyor, jeolojik yapısıyla, fay hatları ile her an patlamaya hazır olduğu bilimle ispatlanmış deprem bölgelerinde depreme dayanıklı evler yerine katil evler yapıyor, yapılanlara göz yumuyor, gevşek ...
  • İSTİKLAL MARŞIMIZ ve BİR PALTOSUZ MİLLETVEKİLİ

    12 Mart 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Bugün, 12 Mart 2023; Tam 102 yıl önce İSTİKLAL VE HÜRRİYET yolunun en önemli adımlardan biri olan, her bir kelimesi ile istiklal, hürriyet, bayrak, vatan ve milleti en güçlü şekilde, en derinden ve en gönülden hissettiren, milli duyguyu ve milli heyecanı en üst seviyede yaşatan,  birbiri ile olağanüstü uyumlu 10 kıta ve 41 dizeden (mısra) oluşan İstiklal Marşımız, meslektaşı olmaktan gurur duyduğum, onur duyduğum milli şairimiz Mehmet Akif ERSOY tarafından bugün Hacettepe Üniversitesi Merkez Kampüsü'nün sınırları içinde yer alan, Tacettin Dergâ...
  • Dünya Tehlike Çanları Çalarken

    27 Ocak 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Uzay boşluğunda, sahip olduğumuz ve bizi taşıyan tek gemi olan dünya, bütün kötülüklerimize ve batırmak için elimizden gelen her şeyi yapmamıza karşın bizi taşımaya devam ediyor. Ancak, görülen o ki açtığımız deliklerle bizi daha fazla taşıyabilmesi imkânsız. Bir gün, son yıllarda sıklıkla duyduğumuz ve gördüğümüz yüzlerce mülteciyi taşıyan bir bot gibi aniden batacak ve uzay boşluğundaki son çırpınışlarımız da bir işe yaramayacaktır. Dünyayı ve bütün canlıları bu ölüm yolculuğuna süren yönetici ve zenginlerin giydiği can yeleklerinin onları bu...