logo

MAYALARIN ROMANTİK HÜLYASI


Nazif KURUCU
nazifkurucu@hotmail.com

Bin yıllar öncesinden uzayla, güneşle ve yıldızlarla ilgilenen Mayalar, bir gün gelip güneşin enerjisini tüketeceğini ve dünyamızın da yok olacağını tahmin edebiliyorlardı.

Ölümden sonra gidecekleri yeni dünyanın, daha güzel olduğuna inanıyorlardı.

Takvimlerinde kıyamet günü olarak gösterilen tarih ise; çoktan geldi geçti. Heyecanla uzaya bakanlar oldu. Öyle bir şey göremediler. Birçok medyum ve falcı; “Şu tarihte kopacak!” diye, insanları heyecanlandırdılar. Onlar da yalan çıktı.

Biz çocukken eski Arap takvimindeki yıllara göre; “Elli altıda kopmam; seksene varmam demiş, kıyamet!” diye bir söz dolaşırdı.

Kim işitmiş; kimden işitmiş belli değildi. Dünya kendisi mi konuşmuş; yoksa bir din adamı mı?” bilemezdik.

Kıyamete hazırlanmak ve içimizi dolduran korkudan kurtulmak için; evlerimize gidip saklanırdık.

Bu adaletsiz dünyada çoğu sömürücü ve katil ruhlu olan insanlar; yok olmayı hak ediyor. Başka insanları yok etmek için depoladıkları binlerce ve milyonlarca atom ve hidrojen bombaları; büyük tehlike ve tehdit olarak duruyor.

Kıyametin onlar tarafından koparılıp insanlığın yok edilmemesi için; depoladıkları hidrojen ve atom bombalarının etkisiz hale getirilmesi şarttır.

Onlar patlayıp da dünyanın kıyameti olursa;  yalnız kendileri değil; bütün insanlar yok olacak!

Yer küreyi sürekli savaşlarla ve nükleer bomba tehditleriyle soyup duran sömürgeciler, elbette cehenneme gitmeliler. Fakat, güçsüz ve suçsuz olan; üstelik sömürgecilerin maşası konumundaki aç gözlü yöneticiler tarafından perişan edilen uluslar; yok olmayı ve cehenneme gitmeyi hak etmemişlerdir.

Maya kabilelerinin topu tüfeği yoktu. Dürbün ve bugünkü olanakları da yoktu. O yüzden Avrupa’dan gelip ülkelerini istila eden yamyam tabiatlı Kuzey ırkı (Avrupalılar) tarafından yok edildiler. Onların, kendilerine cehennem edilen dünyaya, kısa bir ömür biçerek kıyametin adaletini beklemek haklarıydı.

Birkaç yıl önce bazı falcılar ve kahinler; “Kıyametin kopacağını; fakat İzmir’in Şirince (Eski adı Çirkince) köyü ile, Fransa’daki bir dağ köyünün zarar görmeyeceğini” iddia ettiler.

Bazıları oralardan ev alıp yerleşti.

Zavallı Mayalar ise Şirince köyünü de, Fransa’daki daha uyduruk dağ köyünü göremezlerdi ki! Zaten o zaman o köyler de yoktu.

Rahmetli hemşerim Nasreddin Hoca, “Kıyamet ne zaman kopacak?” diye soranlara:

“Eşim ölünce küçük kıyamet; ben ölünce büyük kıyamet kopacak” diyerek; en doğru tahmini yapmış.

Ben de dünyadaki sömürgeci ülkelerin ve onların bizim gibi masum ülkelerdeki ajanlarının yok olup gitmelerini hayal ediyorum.

Avrupa’dan gelen Yankilerin yok olup gitmesini hayal etmek de Mayaların ve Kızılderililerin de hakkıydı, elbette!

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • TANRIYA KARŞI HATA YAPMAYACAKSIN

    16 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Erkenden uyanan Pomponius avludaki çardağın altında oturmuş; yorgun, boş bakışlarla etrafına bakınıyordu. Auxanousa günaydın diyerek gelip karşısındaki sandalyeye oturdu. Pomponius gözünün ucuyla ona bakarak; “bir haftadır senin yüzünden doğru düzgün uyuyamıyorum. Yatakta dönüp duruyor ve durmadan sayıklıyorsun.” Auxanousa mahcup bir biçimde başını hafif öne eğerek, her gece aynı rüyayı görüyorum. Oğlumuz Terentius karşımda durup bana bakıyor. Bakıyor dediysem o ela güzel, sevgi dolu gözleriyle değil. Zift gibi bir siyahlıkla dolu göz çukurları...
  • Öğretmen ve Üniversite

    10 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Sümerli eğitmen ve şair Ludingirra, günümüzden 4000 yıl önce “Mademki biliyorsun, niye öğretmiyorsun”  diyerek bilginin ve öğretmenin önemini çağlar ötesinden seslendirmiş. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir olur mu” ilahi tebliğinde bilgilenmenin, öğrenmenin ve Hz. Ali’nin “Bana Bir Harf Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” sözlerinde öğretmenin önemi en güzel şekilde ifade edilmiş. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İstiklal savaşında düşmanla olduğu gibi; Cumhuriyetle birlikte “Ülkemizi dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkartmak”, ...
  • Ramazan Amca’nın Duâsı

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    “Sen kendüye ne sanursan ayruğa da anı san. “      Hacı Bektaş Velî 19 yıl önce... Geçirdiğim kalp rahatsızlığı nedeniyle üniversite hastanesinin kardiyoloji servisinde yatıyorum. Oda arkadaşım Ramazan Amca, 80-85 yaşlarında bir Alzheimer hastası... Refakatçisi olan yakınlarından öğrendiğimiz kadarıyla geçmişte çiftçilik yapan bu amcamız  boylu poslu;  ileri derecede görme rahatsızlığı olduğu için kalın camları olan gözlük takan, konuşmayı seven birisi.  Bizi tanımak istiyor; kendimizi tanıtıyoruz, on dakika sonra aynı şeyleri yine soruyor ve...
  • ADA DOĞURAN GÖL

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Bugün dünyamız ve ülkemiz için en büyük tehlike  kuraklık, kıtlık ve  açlıktır. Bunun için dünyayı istedikleri kalıplara sokan, dünyaya şekil veren kapitalizm düzeninin küresel şirketleri dünya nüfusunun azaltılması gerektiğini savunmaktadırlar. Hatta bu maksatla; laboratuvar kökenli salgın hastalıklar, KULLANDIRTTIKLARI ilaçlar, aşılar, gübreler, böcek ilaçları=zehirler, soğuk, sıcak dünya ve uzay savaşları ile havada, suda, karada, hatta uzayda ekosistem tahriplerini devreye sokmaktadırlar. Elbette ülkemiz de bu olumsuzluklardan fazlasıyla...