logo

02 Temmuz 2020

FATİH SULTAN MEHMET HAN VE ÇOCUKLARININ HAZİN SONU

Fatih Sultan Mehmet, 31 Mayıs 1481’de Gebze’ de Hünkâr Çayırı denilen yerde esrarengiz bir şekilde öldü. Bütün araştırmalara rağmen Fatih’in ölümündeki esrar henüz çözülememiştir. Nitekim Fatih Sultan Mehmet ‘in ani ölümüyle, Avrupa bir nevi rahat nefes almış, Papa sevincinden 3 gün boyunca, kiliselerin çanlarını gece gündüz demeden çaldırmıştır.

Fatih Sultan Mehmet’e, ömrü boyunca sayısız kez “zehirle suikast” teşebbüsünde bulunuldu. Sultan, hepsinden canlı çıkmayı başardı. Ancak Mayıs 1481’de bazı kaynaklarda İtalya, bazılarında ise Memlük üzerine çıktığı söylenen seferde zehirlenmekten kurtulması mümkün olmadı. Fatih dönemi uzmanı Franz Babinger’e göre, bir çağı değiştiren padişahı zehirleyen Venedik ajanı doktoru Yakup Paşa’ydı. Bunun en büyük kanıtı ise, İtalyanların o dönemde zehir konusunda dünyada en çok uzmanlaşan bir millet olması ve daha önce Fatih’e karşı onlarca suikast teşebbüsünde bulunmalarıydı.

 

Fatih’in cenazesini bir köşede unutup güzelce kokutmuştuk 

Vefat haberi duyulunca İstanbul’da tam bir anarşi yaşandı. Askerler şehri yağma etti, bazı devlet adamlarını sokak ortasında parçaladılar, devletin büyükleri ise tahta kimin geçeceği konusunda birbirleriyle mücadeleye girişti.  Şehirde bütün bunlar olup biter ve paşalar iktidar için birbirlerinin gözünü oyarlarken cenazenin tahnidi unutuldu; hatta naaşın başında mum yakılması âdeti bile kimsenin hatırına gelmedi ve cesed koktu! Devlet, cesedle alâkadar olunması gerektiğini saray görevlilerinin etrafı saran ağır kokuya dayanamaz hale gelip şikâyete başlamaları üzerine hatırlayabildi ve tahnid “Baltacılar Kethüdası” yani saray muhafızlarından olan Kasım tarafından yapıldı.  Kargaşa Fatih’in Amasya’da valilik eden büyük oğlu Bayezid’in İstanbul’a gelip vaziyete hâkim olmasına kadar devam etti. Bayezid cenazeyi gelişinin hemen ertesi günü büyük bir merasimle babasının yaptırmış olduğu camiye defnettirdi.

 

Kethüdanın raporu

Baltacılar Kethüdası Kasım, cenazenin kokmasını daha sonra İkinci Bayezid’e bir raporla sunacak ve büyük tarihçi İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın bulup yayınladığı raporunda; “Devletlû sultanım, babanın ruhu için bu yazdıklarımı sonuna kadar oku.

Hünkârın vefatından sonra, üzerinde üç gün üç gece mum yanmadı. Vardım, Kapıcılar Kethüdasına söyledim, o da İshak Paşa’ya söyledi, paşa emredince mum yaktım. Ama koku yüzünden cenazenin yanına kimseler yaklaşamadı. Ben, usta ile gidip cenazenin içini boşalttım. Bu anlattıklarımı kethüdamız da bilir” diyecekti.

 

Veziriazam Fatih’in oğlunu zehirletti

Fatih Sultan Mehmet’in oğlu Şehzâde Mustafa, Karaman Valisi olarak görev yaparken, Bor’da bir hamamda yıkanıp çıkmasının ardından 1474 Ocak’ında esrarengiz bir şekilde vefat etti. Şehzade öleceğini anlayınca lalasını çağırarak ölümünden Mahmud Paşa’nın sorumlu olduğunu, intikamını almasını vasiyet etmişti. Şehzade, dönemin önemli isimlerinden Veziriazam Mahmud Paşa’nın eşlerinden biriyle ilişkiye girmiş, paşa da bu yüzden Şehzade Mustafa’yı zehirletmişti.

Şehzâdenin ölümünden sonra devlet ileri gelenleri siyah elbiseler giyerek padişaha baş sağlığı dileklerini sunarlarken, Mahmud Paşa’nın taziyeye katılmaması sonunu getirdi. Mahmud Paşa önce hapse atıldı. Elli gün hapiste kalan Mahmud Paşa, sonunda Yedikule’de idam edildi.

 

Cem Sultan’ı II. Bayezid’le anlaşan Papa zehirledi

Osmanlı tarihinde zehirlenerek öldürülen kişilerden birisi de Fatih’in oğlu Cem Sultan’dır. Taht mücadelesini kaybedince Rodos’a sığınan Cem Sultan, Rodos şövalyelerince Avrupa’ya kaçırıldı. Daha sonra da Papa’ya teslim edildi. Fransa Kralı daha sonra Cem Sultan’ı alıp Avrupa’ya götürmek istedi. Ancak bunu öğrenen II. Bayezid, Papa Borgia ile işbirliği yaparak Cem Sultan’ı zehirletti. Erhan Afyoncu, Cem Sultan’ın yurt dışına kaçtıktan sonra abisi tarafından sürekli takip edildiğini anlatıyor: “Cem Sultan, muhtemelen yemeğine konmuş ve uzun vadede tesir eden bir zehirle ölüyor. Anlık olmadığı belli, çünkü yola çıkıyor. Yolda giderken İtalya’yı terk etmeden Castel Capoa’da ölüyor.”

 

1.Bayezid’in kaderi de kardeşi Cem Sultan gibi oldu

Osmanlı Hanedanı’ndan zehirlendiği kesinleşen ilk padişah ise, II. Bayezid’dir.  Kaderin bir cilvesi, II. Bayezid’de oğlu Yavuz Sultan Selim tarafından tahttan indirildikten sonra “zehirlenerek” öldürüldü. Cem Sultan’ın, abisi II. Bayezid’e yazdığı bir mektup ise oldukça manidar:

“Ağabeylerin en zalimi, Osmanlı’nın can düşmanlarına isteyerek gitmedim. Sen ya da çocukların, kardeşine reva gördüğün bu zulmün cezasını mutlaka göreceksiniz.

Zehirlenme tehlikesi tarih boyunca devlet adamlarına yönelik en büyük tehditti.  İşin hazin tarafı Fatih’in üç oğlu zehirle hayatını kaybetmiştir.

Etiketler: » »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.