logo

Yalvaç tarımı için yeni bir yön çizmenin zamanı geldi de geçiyor


Özgür Kaya
yalvacgazetesi@hotmail.com

İlçemiz Yalvaç, ekonomik anlamda tarım ve hizmet sektörüne dayalı bir yapılanmaya sahiptir. Sanayi sektörü yok denecek seviyede düşüktür. Yalvaç Organize Sanayi Bölgesi’nin hayata geçirilmesiyle ilgili ümit ışığının zayıflığı da göz önüne alınırsa, Yalvaç’ın tarım ve hizmet sektörüne dayalı yapısı yine etkinliğini sürdürmeye devam edecek gibi görünüyor.

Diğer yandan, ilçemizde eğer sanayi sektörü gelişecekse,bunun en büyük lokomotifi yine tarım ve tarıma dayalı ürünler olacaktır.

Bu noktada, Yalvaç için tarım sektörünün taşıdığı önem nedeniyle, bu konuda yeni bir strateji  ve yeni bir yön çizmeye ihtiyaç olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz.

Bunun için, Yalvaç’ta tarım sektörüyle ilgili kuruluşların biraraya gelip, bu konuda alınacak kararlarla ilgili bir dizi toplantı ve çalışma yapması gereklidir.

Zira, Yalvaç’ta tarımsal faaliyetlerin dağılımına baktığımızda, herkesin kendine göre bir yol çizdiği, şehrin tamamında bu işten daha çok para kazanmaya dayalı bir ortak stratejiyi bir kenara bırakın, kimin ne yaptığından haberdar olunmayan bir durum sözkonusu.

Sorunların en önemlisini de bu durum oluşturmaktadır.

Tarım sektörü, çevresel koşullara en çok bağımlı sektördür. Bunun yanında, üretilen ürünlerin fiyatıyla ilgili olarak da oldukça kırılgan bir ekonomik yapıya sahip sektördür. Bu nedenlerden dolayı, belirsizliği azaltmak ve piyasanın olumsuz etkilerinden üreticileri korumak için tüm tarım paydaşlarının olabildiğince koordinasyon içerisinde hareket etmesi çok büyük önem taşımaktadır.

Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yoktur.

Dünyada bu işin nasıl başarıldığına dair pek çok örnek mevcuttur. Bunları incelemek, kendimize çizeceğimiz rotayı belirlemek için önemli ölçüde yardımcı olacaktır.

Yani, Yalvaç tarımında ne yapacağız? Hangi alana yöneleceğiz? Hayvancılık mı yapacağız, tarımsal üretim mi yapacağız? Hayvancılık yapacaksak büyükbaşa mı yöneleceğiz, küçükbaşa mı? Et için mi, süt için mi üretim yapacağız? Bitkisel üretimde ne tür ürünlere yöneleceğiz? Hububat mı üreteceğiz, sebze mi üreteceğiz, meyve mi üreteceğiz, tıbbi ve aromatik bitki mi üreteceğiz? Bunların içerisinde hangi ürün çeşitlerine yöneleceğiz? Bunları hangi dağılımla yapacağız? Bunları yaparken arazi sorununu nasıl çözeceğiz? Ne üreteceğiz? Ürettiğimiz ürünü nasıl satacağız? Nasıl markalaşacak, ürünümüzü nasıl dış piyasalara açacağız?

Hangi ürünümüzle markalaşıp, hangi ürünümüzle sürdürülebilir en çok geliri elde etmeyi hedefleyeceğiz?

Bu ve buna benzer pek çok soruya cevap vermemiz, üreticimizi de buna göre yönlendirmemiz elzem…

Başlıkta da yazdığımız gibi, Yalvaç tarımı için, daha doğrusu Yalvaç ekonomisi için yeni bir yön çizmenin zamanı geldi de geçiyor.

Bu noktada yeni kaymakamımız Aytekin Yılmaz’ın öncülük edeceği bir çalışma ortamının oluşturulmasını diliyoruz.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...
  • TANRIYA KARŞI HATA YAPMAYACAKSIN

    16 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Erkenden uyanan Pomponius avludaki çardağın altında oturmuş; yorgun, boş bakışlarla etrafına bakınıyordu. Auxanousa günaydın diyerek gelip karşısındaki sandalyeye oturdu. Pomponius gözünün ucuyla ona bakarak; “bir haftadır senin yüzünden doğru düzgün uyuyamıyorum. Yatakta dönüp duruyor ve durmadan sayıklıyorsun.” Auxanousa mahcup bir biçimde başını hafif öne eğerek, her gece aynı rüyayı görüyorum. Oğlumuz Terentius karşımda durup bana bakıyor. Bakıyor dediysem o ela güzel, sevgi dolu gözleriyle değil. Zift gibi bir siyahlıkla dolu göz çukurları...
  • Öğretmen ve Üniversite

    10 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Sümerli eğitmen ve şair Ludingirra, günümüzden 4000 yıl önce “Mademki biliyorsun, niye öğretmiyorsun”  diyerek bilginin ve öğretmenin önemini çağlar ötesinden seslendirmiş. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir olur mu” ilahi tebliğinde bilgilenmenin, öğrenmenin ve Hz. Ali’nin “Bana Bir Harf Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” sözlerinde öğretmenin önemi en güzel şekilde ifade edilmiş. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İstiklal savaşında düşmanla olduğu gibi; Cumhuriyetle birlikte “Ülkemizi dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkartmak”, ...