logo

Yalvaç’a kolej ve özel hastane şart


Özgür Kaya
yalvacgazetesi@hotmail.com

İlçemiz Yalvaç, ekonomik anlamda ne tam anlamıyla bir tarım şehri ne sanayi şehri ne de tam anlamıyla hizmet sektörüne dayalı bir ekonomiye sahip.

Benim kanaatim, Yalvaç kabuğunu yırtarak ekonomik anlamda şahlanacaksa, bunun en önemli yolu tarım ve tarıma dayalı sanayidir.

Ancak, bir ekonomi sadece bir ayağa dayanarak yükselemez. Mutlaka bütün sektörlerin asgari bir yeterliliğe sahip olması gerekir.

Çünkü, insanları bir şehre bağlayan sadece para kazanmak değildir.

Para kazanmanın yanı sıra, ihtiyaçlarını karşılayacak bir ortamın o şehirde bulunması gerekir.

Bu bakımdan, özellikle hizmet sektörünün her yerde belli bir standardın üzerinde gelişmiş olması, artık modern insanın beklentilerinin başında geliyor.

Yalvaç’ın diğer ekonomik hamlelerinin olmazsa olmaz tamamlayanı hizmet sektöründe belli bir standardın olmasıdır.

Yalvaç’ta özel işletmeler tarafından açılan yeni nesil kafelere gösterilen ilgi bunun en somut örneğidir. İnsanlar kaliteli bir mekanda, bir kahveye 10 lirayı ödemeye hazırdır ve bunu da somut olarak görüyoruz.

Bu bakımdan, Yalvaç’ta yerleşik 20 bin insanın, hatta şehrin hinterlandında bulunan binlerce insanın beklentilerinin merkezinde bulunan 2 önemli hizmet beklentisi bulunmaktadır.

Bunların ne olduğunu, geçmişin parlak, bugünün eski siyasetçisi söylemişti. Onun söylediğinin hususun haklı olduğunu yaşayarak gördüm. Demişti ki: İnsan hayatta iki konuda para harcamaktan kaçınmaz. Birincisi sağlık, ikincisi de çocuğunun eğitimi. Yalvaç’ın bu iki konudaki hassasiyetinin ortalamanın da üstünde olduğunu düşünüyorum.

Bakınız sayfanın manşetindeki haberde, TÜİK’in nüfus istatistikleriyle ilgili bilgi veriliyor.

Buna göre, adrese dayalı nüfus kayıt sisteminin devreye girdiği 2007 yılından bugüne Yalvaç’ın toplam nüfusunda % 16,5 oranında azalma olmuş. Köylerimizin nüfusundaki azalma oranı ise % 27,3 olarak gerçekleşmiş.

Yalvaç’ın 2007’de 20.853 olan nüfusu bir ara 19.811’e düşmesine karşın, 2016 sonu itibariyle 21.316 olmuş.

Bu rakamlara baktığımızda, Yalvaç nüfusunun erimesi köylerimize önemli ölçüde etki ediyor. İlçe merkezi nüfusu, evet artmıyor, ama azalmıyor da, stabil kalıyor.

Yani, öyle ya da böyle ilçe merkezi, yaşanılabilirlik anlamında, evet ilerlemiyor, ancak geri de gitmiyor. Bu nüfusa, nüfus kaydını Yalvaç’a taşımayan 2.500 civarındaki üniversite öğrencisi, 500 civarındaki Suriyeli ve nüfus kaydını halen köyünde tutup ilçe merkezinde yaşayanları da eklersek, ilçe merkezinin nüfusunun 25 binin üstünde olduğunu tahmin edebiliriz.

Bunların yanında, belli konularda Şarkikaraağaç ve Gelendost ilçe merkezi ile bazı köylerinin Yalvaç’ı tercih etmesiyle hizmet sektörüne olan talep bakımından göz ardı edilemeyecek bir büyüklük ortaya çıkmaktadır. Bu hususları göz önüne aldığımızda, Yalvaç’ın ekonomik olarak cazibesini arttırmasının yollarından biri, ilçemize bir özel okul (anaokulundan tutun lise sona kadar) ile bir özel hastane açılmasıdır.

Dersane hadisesinin ortadan kalkmasının da etkisiyle, ilçemizde bir koleje olan ihtiyacın daha da arttığını rahatça söyleyebiliriz.

Şehir dışına gitmek zorunda kalan hasta sayısı da, özel hastane için belli bir potansiyelin olduğunu öngörmemize neden olmaktadır.

Bu konuda başta belediye olmak üzere kurum ve kuruluşların desteğiyle kaliteli bir kolej ve özel hastane ilçemizde ayakta kalır ve şehre katkı sağlar. Bu konu mutlaka tartışılmalıdır.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...
  • TANRIYA KARŞI HATA YAPMAYACAKSIN

    16 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Erkenden uyanan Pomponius avludaki çardağın altında oturmuş; yorgun, boş bakışlarla etrafına bakınıyordu. Auxanousa günaydın diyerek gelip karşısındaki sandalyeye oturdu. Pomponius gözünün ucuyla ona bakarak; “bir haftadır senin yüzünden doğru düzgün uyuyamıyorum. Yatakta dönüp duruyor ve durmadan sayıklıyorsun.” Auxanousa mahcup bir biçimde başını hafif öne eğerek, her gece aynı rüyayı görüyorum. Oğlumuz Terentius karşımda durup bana bakıyor. Bakıyor dediysem o ela güzel, sevgi dolu gözleriyle değil. Zift gibi bir siyahlıkla dolu göz çukurları...
  • Öğretmen ve Üniversite

    10 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Sümerli eğitmen ve şair Ludingirra, günümüzden 4000 yıl önce “Mademki biliyorsun, niye öğretmiyorsun”  diyerek bilginin ve öğretmenin önemini çağlar ötesinden seslendirmiş. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir olur mu” ilahi tebliğinde bilgilenmenin, öğrenmenin ve Hz. Ali’nin “Bana Bir Harf Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” sözlerinde öğretmenin önemi en güzel şekilde ifade edilmiş. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İstiklal savaşında düşmanla olduğu gibi; Cumhuriyetle birlikte “Ülkemizi dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkartmak”, ...
  • Ramazan Amca’nın Duâsı

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    “Sen kendüye ne sanursan ayruğa da anı san. “      Hacı Bektaş Velî 19 yıl önce... Geçirdiğim kalp rahatsızlığı nedeniyle üniversite hastanesinin kardiyoloji servisinde yatıyorum. Oda arkadaşım Ramazan Amca, 80-85 yaşlarında bir Alzheimer hastası... Refakatçisi olan yakınlarından öğrendiğimiz kadarıyla geçmişte çiftçilik yapan bu amcamız  boylu poslu;  ileri derecede görme rahatsızlığı olduğu için kalın camları olan gözlük takan, konuşmayı seven birisi.  Bizi tanımak istiyor; kendimizi tanıtıyoruz, on dakika sonra aynı şeyleri yine soruyor ve...