logo

Tanzim Satış Çözüm Değildir


Ünal Örnek
unalornek@hotmail.com

Tarımda bugün karşılaştığımız sorunları gördükçe ve okudukça neredeyse hepimizin içi sızlıyor. Yıllardan beri konu ile ilgili bilim adamlarımız, uzmanlarımız ve sivil toplum örgütleri gerekli uyarılarını yaptılar. Yöneticilerimizin doğru yolu görerek yaşanacak olumsuzluklara karşı önlem almasını söylediler. Belirlenecek politikalarda nelerin dikkate alınmasının gerektiğine işaret ettiler. Dünyadaki global sorunların bir parçası olan gıda güvenliği ve tarıma dayalı sanayinin stratejik hammaddeleri konusunda uygulanacak politikalar konusunda görüşlerini ve raporlarını her aşamadaki makamlara sundular. Bazen bu davranışları siyasi engelleme ve yıpratılma olarak görüldü. İktidarlar kadar muhalefetteki bazı partiler bile bu konuda beklenen çalışmaları yapmadılar ya da yapamadılar.

Geldiğimiz noktada özelleşme ve ekonomiyi düzeltme adına yapılan yanlış uygulamalar ülkemizi birçok konuda tıkanmaya götürdü. Bu tablo üretici kadar tüketicinin aleyhine görünse de bu sistem içinde yer alan her kesimin zarar gördüğü ve haksız yere suçlamalara dönüşen bir sürece girdi. Serbest piyasa ekonomisi, özelleştirme derken tanzim satışlar ülke gündemine girdi ve uygulanmaya başladı. Bir zamanların ülkede üretim imkanı bulunamayan mallarda tanzim satış uygulaması tarım ürünleri gibi ülkemizin üretim şansı olan ürünlere kadar geldi. Bu konuda yetkililerin açıklamaları tarım sektöründe çalışan her aşamadaki insanları acı acı gülümseten ve üzen bir boyuta geldi.

Günümüzdeki haberleşme ve ulaşım imkanları karşısında hızla çözümlenecek sorunlar sonu gelmeyen tartışmalar ve açıklamalara dönüştü. Tanzim Satış bile aslına uygun olmayan şekilde devletin bir süreliğine fonladığı ve yine vatandaşın sırtına bindirilecek bir model haline geldi. Birçok üründe üreticinin elinde ürün kalmadığı düşünülürse bunca ürün hangi kaynaklardan ve nasıl alınıyor, sorusunun sorulmasına yol açtı. Hele bir de birçok hipermarketin vatandaşlara etiketlerinde maliyetlerini göstere göstere düşük fiyattan satıyoruz duyurusunu yapan görüntüleri aslında bu konuda bile başarılı bir yol izlenemediğini gösterdi.

Sonuçta ilerde zararı vatandaşın aleyhine olacak kısa süreli görsel yönü ağır basan bu uygulamada başarıdan çok başarısızlıktır. Konu ile ilgili görevliler neden daha iyi politika geliştiremediler. Bu çalışmaları kooperatifler ve üretici örgütleri ile birlikte yapamadılar. Belediyelerin ve devletin kaynak kaybı yaşamadan, devletin denetim görevini de çok rahat yapabileceği bir çalışma ortaya koyamadılar. Dijital olarak her alanda etkili çalışmaların yapıldığı ülkemizde bu konuda başarılı kooperatiflerimizin de olduğu bilinirken, hala bu yanlışı neden yaptık diye düşünmeyen insanlarımız ve yöneticilerimiz vardır.

Çözüm yolu pazarda denge kurulmasında rol oynayacak, sistemin serbest rekabet koşulları içinde sürdürülebilir olarak yürümesini sağlayacak yoldur. Bu yolda üreticinin ürününü doğrudan tüketici ile buluşturacak üretici ve tüketici kooperatifleridir. Bu konuda ne Ziraat Odalarının ne de üretici birliklerinin uzun vadeli yapabileceği birşey yoktur. Onlar sorunun çiftçilerin güvenine ve demokratik katılımına göre, üreticileri temsilen lobi faaliyetleri ile çözüm için baskı kuracak mesleki organizasyonlardır. Bir mesleki örgüt olarak bu rollerinin dışına çıkmaları da yanlıştır ve kooperatifler ve ortakları gibi mali sorumluluk üstlenmeleri mümkün değildir.

Özetle tanzim satış çözüm değildir. Ülkemizin tarımda ve gıda pazarlamasında tanzim satışlara ihtiyaç duyacak bir duruma neden düştüğünün hesabını hepimizin yapması gereklidir. Doğruları söyleyenler dikkate alınmalı, bir gün hataların bedelini herkesin ödeyeceği unutulmamalıdır.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • TANRIYA KARŞI HATA YAPMAYACAKSIN

    16 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Erkenden uyanan Pomponius avludaki çardağın altında oturmuş; yorgun, boş bakışlarla etrafına bakınıyordu. Auxanousa günaydın diyerek gelip karşısındaki sandalyeye oturdu. Pomponius gözünün ucuyla ona bakarak; “bir haftadır senin yüzünden doğru düzgün uyuyamıyorum. Yatakta dönüp duruyor ve durmadan sayıklıyorsun.” Auxanousa mahcup bir biçimde başını hafif öne eğerek, her gece aynı rüyayı görüyorum. Oğlumuz Terentius karşımda durup bana bakıyor. Bakıyor dediysem o ela güzel, sevgi dolu gözleriyle değil. Zift gibi bir siyahlıkla dolu göz çukurları...
  • Öğretmen ve Üniversite

    10 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Sümerli eğitmen ve şair Ludingirra, günümüzden 4000 yıl önce “Mademki biliyorsun, niye öğretmiyorsun”  diyerek bilginin ve öğretmenin önemini çağlar ötesinden seslendirmiş. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir olur mu” ilahi tebliğinde bilgilenmenin, öğrenmenin ve Hz. Ali’nin “Bana Bir Harf Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” sözlerinde öğretmenin önemi en güzel şekilde ifade edilmiş. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İstiklal savaşında düşmanla olduğu gibi; Cumhuriyetle birlikte “Ülkemizi dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkartmak”, ...
  • Ramazan Amca’nın Duâsı

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    “Sen kendüye ne sanursan ayruğa da anı san. “      Hacı Bektaş Velî 19 yıl önce... Geçirdiğim kalp rahatsızlığı nedeniyle üniversite hastanesinin kardiyoloji servisinde yatıyorum. Oda arkadaşım Ramazan Amca, 80-85 yaşlarında bir Alzheimer hastası... Refakatçisi olan yakınlarından öğrendiğimiz kadarıyla geçmişte çiftçilik yapan bu amcamız  boylu poslu;  ileri derecede görme rahatsızlığı olduğu için kalın camları olan gözlük takan, konuşmayı seven birisi.  Bizi tanımak istiyor; kendimizi tanıtıyoruz, on dakika sonra aynı şeyleri yine soruyor ve...
  • ADA DOĞURAN GÖL

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Bugün dünyamız ve ülkemiz için en büyük tehlike  kuraklık, kıtlık ve  açlıktır. Bunun için dünyayı istedikleri kalıplara sokan, dünyaya şekil veren kapitalizm düzeninin küresel şirketleri dünya nüfusunun azaltılması gerektiğini savunmaktadırlar. Hatta bu maksatla; laboratuvar kökenli salgın hastalıklar, KULLANDIRTTIKLARI ilaçlar, aşılar, gübreler, böcek ilaçları=zehirler, soğuk, sıcak dünya ve uzay savaşları ile havada, suda, karada, hatta uzayda ekosistem tahriplerini devreye sokmaktadırlar. Elbette ülkemiz de bu olumsuzluklardan fazlasıyla...