logo

STK’lar ve Özgür Basın


Ünal Örnek
unalornek@hotmail.com

Sivil Toplum Örgütleri ve Özgür Basın bir ülkenin en önemli unsurlarıdır. Sivil Toplum örgütleri kendilerine tanınan yasal yetki ve sınırlar çerçevesinde temsil ettikleri kesimin hak ve menfaatlerini koruyucu ve sorunların çözümü için çalışmalar yürütürken, özgür basın yasal güvenceler içinde STK’ların sesini en doğru şekilde izleyen, değerlendiren ve en zor şartlarda bile büyük fedakârlıklar içinde duyuran kesimdir.

 

STK’lar görevlerini sorumlu oldukları kitlelere karşı en doğru, eşit ve yasalar çerçevesinde yerine getirmek zorundadır. Bu noktada özgür basında STK’ları izlemek ve değerlendirmek ve kamuoyu başta olmak üzere tüm ilgileri bilgilendirmek zorundadır. Başarılar kadar başarısızlıkları ve kanunsuzlukları kamuoyu ile paylaşmak zorundadır. Değerlendirmeleri ile toplumu ve ilgili kuruluşları aydınlatmak sorumluluğu taşımaktadırlar.

 

STK’lar temsil ettikleri kesimin sözcüsü iken Özgür Basın bu ülkenin ve kamuoyunun avukatıdır. Her iki kesiminde üstlendikleri görevler itibarıyla politikacılara doğru politikaların belirlenmesi ve uygulanmasında rehberlik yapmaktadırlar. Bu kapsam içinde STK’lar yasalar çerçevesinde görevlerini yapmalı ve şeffaf bir şekilde toplumu bilgilendirmeli, basına doğru bilgi ve belgeleri sunmalıdır. STK yöneticileri yaptıkları uygulamaların değerlendirilmesini kurumsal bir karşıtlık olarak değil yönetim çalışmaları açısından dikkate alınması gereken bir öneri olarak algılamalıdır.

 

STK’lar günümüzdeki yazılı ve görsel haberleşme araçlarının çeşitliği içinde medya programları ile özgür basını ayni şekilde değerlendirme yanlışlığı içine düşmemelidir. Ben bunlara maddi destek verdim, o halde benim istediğim gibi davranmalılar, dediklerimi yapmalılar anlayışı taşımamalıdırlar. Basından gelen uyarıları yasalar çerçevesinde dikkate almaları, toplumu bilgilendirmeleri kurumları yıpratmaz aksine büyütür ve güveni güçlendirir.

 

Basın elde ettiği belgeler ve bilgiler ile iddialar ortaya koyması yasal görevidir. Zaten basının bunu yapması mesleki ve toplumsal görevidir. Bu iddialara gerekli cevabı verecek STK’ların yasal temsilcileridir. Basın ile çatışma görüntüsü şüpheleri daha da artırır. Hele basın belgelerle iddialarını ortaya koyuyorsa bu durum karşısında yönetimlerin görevi kamuoyunu aydınlatmaktır. Aksi halde bu tablo yöneticiler kadar kurumlara asıl zarar verir.

 

Yanlışları görmeyen, gerçekleri saklayan, STK’ları eleştirmeyen, her vesile ile öven ve egolarımızı okşayan reklam beklentisi ile dolu programlar yaptırmak bir seçim dönemi için yönetimleri mutlu edebilir. Ama uyaran, izleyen ve değerlendiren hataları gösteren programlar doğru politikalar izlenmesinde rol oynar. Zaten kamuoyu karşısında STK ile basını birleştiren nokta budur. Her iki tarafta ülkemizde doğru politikaların belirlenmesinde toplumsal sorumluluk üstlenmiştir.

 

Özgür basın STK’ların geleceğinin sigortasıdır. Geleceği gören, düşünen ve planlayan STK yöneticileri için gerçekleri gösteren ve dalgaların arasında bile olsa doğru yolu gösteren deniz feneri gibidir. Günümüzde haberleşme imkânları oldukça artmıştır. Gerçeklerin saklanması adeta imkânsız hale gelmiştir. Sosyal medya hızlı haberleşme aracı ve her ne kadar karalama yeri gibi görülse de STK’lar için büyük imkânlarda sunmaktadır. STK’lar bu teknolojiyi yerinde ve doyurucu bilgilerle kullanmak durumundadır. Başta üyeleri olmak üzere kamuoyunu bilgilendirmek zorundadır. Bu konuda da STK’ların yanında olacak en dürüst ve destekleyici, sağlıklı yapı özgür habercilik yapan basın kuruluşları olacaktır.

 

Özgür basın toplum ve STK’lar için gerçek dosttur. Dost acı söyler.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • TANRIYA KARŞI HATA YAPMAYACAKSIN

    16 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Erkenden uyanan Pomponius avludaki çardağın altında oturmuş; yorgun, boş bakışlarla etrafına bakınıyordu. Auxanousa günaydın diyerek gelip karşısındaki sandalyeye oturdu. Pomponius gözünün ucuyla ona bakarak; “bir haftadır senin yüzünden doğru düzgün uyuyamıyorum. Yatakta dönüp duruyor ve durmadan sayıklıyorsun.” Auxanousa mahcup bir biçimde başını hafif öne eğerek, her gece aynı rüyayı görüyorum. Oğlumuz Terentius karşımda durup bana bakıyor. Bakıyor dediysem o ela güzel, sevgi dolu gözleriyle değil. Zift gibi bir siyahlıkla dolu göz çukurları...
  • Öğretmen ve Üniversite

    10 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Sümerli eğitmen ve şair Ludingirra, günümüzden 4000 yıl önce “Mademki biliyorsun, niye öğretmiyorsun”  diyerek bilginin ve öğretmenin önemini çağlar ötesinden seslendirmiş. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir olur mu” ilahi tebliğinde bilgilenmenin, öğrenmenin ve Hz. Ali’nin “Bana Bir Harf Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” sözlerinde öğretmenin önemi en güzel şekilde ifade edilmiş. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İstiklal savaşında düşmanla olduğu gibi; Cumhuriyetle birlikte “Ülkemizi dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkartmak”, ...
  • Ramazan Amca’nın Duâsı

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    “Sen kendüye ne sanursan ayruğa da anı san. “      Hacı Bektaş Velî 19 yıl önce... Geçirdiğim kalp rahatsızlığı nedeniyle üniversite hastanesinin kardiyoloji servisinde yatıyorum. Oda arkadaşım Ramazan Amca, 80-85 yaşlarında bir Alzheimer hastası... Refakatçisi olan yakınlarından öğrendiğimiz kadarıyla geçmişte çiftçilik yapan bu amcamız  boylu poslu;  ileri derecede görme rahatsızlığı olduğu için kalın camları olan gözlük takan, konuşmayı seven birisi.  Bizi tanımak istiyor; kendimizi tanıtıyoruz, on dakika sonra aynı şeyleri yine soruyor ve...
  • ADA DOĞURAN GÖL

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Bugün dünyamız ve ülkemiz için en büyük tehlike  kuraklık, kıtlık ve  açlıktır. Bunun için dünyayı istedikleri kalıplara sokan, dünyaya şekil veren kapitalizm düzeninin küresel şirketleri dünya nüfusunun azaltılması gerektiğini savunmaktadırlar. Hatta bu maksatla; laboratuvar kökenli salgın hastalıklar, KULLANDIRTTIKLARI ilaçlar, aşılar, gübreler, böcek ilaçları=zehirler, soğuk, sıcak dünya ve uzay savaşları ile havada, suda, karada, hatta uzayda ekosistem tahriplerini devreye sokmaktadırlar. Elbette ülkemiz de bu olumsuzluklardan fazlasıyla...