logo

reklam

Sonsuz Şükran (Çavuş) Köyü’nden almamız gereken ilhamlar…


Özgür Kaya
yalvacgazetesi@hotmail.com

Konya’ya bağlı komşu ilçelerden Hüyük’e bağlı Çavuş Mahallesi’nde (Eskiden belediyelik olan bu yerleşim yeri büyükşehir yasası ile mahalleye dönüşmüş) oluşturulan Sonsuz Şükran Köyü, tüm Türkiye’nin ilgisini her geçen yıl daha çok üzerine çeken bir sosyal proje.

Büyük bir tarih, kültür ve sanatsal altyapı potansiyeline sahip Yalvaç’ın, bu potansiyelin ne kadar küçük bir dilimini kullandığını anlamak için, burnumuzun dibindeki bu harika köye mutlaka gitmek gerek.

Evet, burnumuzun dibinde. İlçemiz Yalvaç’a yaklaşık 60 kilometre uzaklıkta ve arabayla sadece 40-45 dakikada ulaşabileceğimiz bir mesafede.

Uzun süredir, ismini ve ününü duyduğumuz bu özel ve önemli köye, bu yıl yapılan 10. Anadolu’ya Şükran Buluşmaları vesilesiyle ziyaret şansımız oldu.

Aslen Çavuş Köylü olan sanatçı Mehmet Taşdiken’in öncülüğünde bir Anadolu ve sanatçı buluşması projesi aslında Sonsuz Şükran Köyü.

Projesinin hedefini bir manifestoyla şöyle açıklamış Taşdiken:

“Türkiye’den ve dünyadan kültür-sanat adamları,

“Sonsuz Şükran Köyü”ne, Lümpenlik gösterisine değil, köylü gibi olmaya geliyor.

Kültür getirmeye değil, Anadolu’nun derin kültürüne sığınmaya geliyor.

Öğretmeye değil, öğrenmeye geliyor.

Kurtarıcı olmaya değil, kurtulmaya geliyor.

Almaya değil, borcunu ödemeye geliyor.

Sanatın, müziğin, şiirin, mimarinin derin ve zengin tarihine geliyor.

Kendini bulmaya geliyor.

Kendini yenilemeye, birikimleriyle yeniden yaratmaya geliyor.

Toprağıyla bereketlenmeye, suyuyla arınmaya, havasıyla can bulmaya, insanıyla bilgeleşmeye geliyor.

Şablonların ve her çeşit yapaylığın giderek ufkumuzu daralttığı bir yaşamdan hakikiliğe geliyor.

Üreten, yaratan bin yıllık maceramızın ve binlerce yıllık uygarlıkların diyarı Anadolu’ya sonsuz şükrana geliyor.”

Taşdiken’in bu manifestosu, aslında, çözümün her şeyin içinde olduğunu çok iyi anlatan bir belge.

Çavuş Köyü’nde bu yıl onuncusu yapılan Anadolu’ya Şükran Buluşmaları’na ülkenin sanat alanında isim yapmış, emek vermiş onlarca ismi katılıyor.

Bu isimler, sadece etkinliklere katılmakla kalmıyor, köyden kerpiç ev satın alıyor, köyde yaşıyor, köylülerle iç içe sanatını ve müziğini paylaşıyor.

Siyaset, sanat ve müzik dünyasının büyük ilgisini çeken bu proje, aslında, arayış içinde olan Yalvaç gibi yerler için pek çok ilham alınacak yönleri içeriyor.

Çavuş gibi küçük bir köyün başardığından çok daha fazlasını başarabilecek büyük potansiyele sahip Yalvaç’ın, yönünü çizmek için bu örneği iyi incelemesi gerekir.

Çözümün, dışarıda değil, doğrudan içeride olduğunu, Yalvaç gibi olmaktan çıkarak değil, bizzat kadim Yalvaç olarak ulusal ve uluslararası anlamda kendimizi marka haline getirecek çözümleri üretebileceğimizi gösteren bir örnek Sonsuz Şükran Köyü.

Basit, sade, gösterişsiz, yalın ve doğrudan yaşayan kültürle bütünleşerek nasıl tüm Türkiye’nin ilgisini çekmeyi başarmışsa bir küçük Çavuş Köyü; tarihi, turistik ve kültürel değerleriyle Yalvaç ilçemiz çok daha başarılı sonuçları emekle, sabırla ve çalışarak üretebilir.

Yalvaç, ekonomik anlamda kendisine yol çizerken, pek çok seçeneği değerlendirmeli, analiz etmeli ve stratejik bir plan çerçevesinde çizilen yolda ilerlemelidir.

Yalvaç, sanayi, tarım, hizmet hangi sektör ağırlıklı yürümeyi planlarsa planlasın; mutlaka ve mutlaka kültür ve tarih boyutuyla turizmi önceleyen bir ekonomik yönü hep işin içinde tutmalıdır.

Salda örneği, Kuyucak lavanta örneği, Sonsuz Şükran Köyü örneği ve benzerleri, aslında Amerika’nın yeniden keşfine gerek olmadığını; turizmden pay almak istiyorsak, kadim kültürümüzü yaşatmak ve tanıtmak istiyorsak, bize net bir biçimde göstermektedir.

Tabii ki, görmek isteyen varsa, selamlar…

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • BÜYÜK BAŞKOMUTAN, BÜYÜK TAARRUZ, BÜYÜK ZAFER…

    30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İkinci Viyana kuşatmasından (1683) tam 238 yıl sonra ilk defa Sakarya Meydan Muharebesinde toprak kaybedilmemiş, 22 gün 22 gece (23 Ağustos-13 Eylül) süren “HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR anlayışıyla gerçekleştirilen SAKARYA meydan savaşında kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman, Sakarya Nehrinin batısına püskürtülmüş ve bağımsızlık yolunda en önemli adım atılmıştır, düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kem...
  • SOKAKTAN MECLİSE BÖYLE NEREYE?..

    24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    O gün sabah erken kalktım. Hava sakindi. Üç gündür dağdan esen sert ve şiddetli, aynı zamanda sıcak rüzgâr dinmişti. Denize gidebilirdim. Mayomu giydim ve yaklaşık 600 metre uzaklıktaki denize hızlı adımlarla kısa sürede ulaştım. Yaklaşık 1 saat deniz kenarında yürüyüş ve yüzmeden sonra biraz yorgun vaziyette dönüş yolunda, bahçesinde etrafı temizleyen 50-55 yaşlarında zaman zaman ayak üstü sohbet ettiğim Hakan’a rastladım. Kendisi mühendisti, zamanında İstanbul da şirketleri ve iyi bir hayatı olmuş, ancak hayatın acımasız yanlarını da yaşam...
  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...