logo

Eğirdir Gölüne Sahip Çıkalım


Ünal Örnek
unalornek@hotmail.com

Isparta’yı anlatan hangi turistik dokümana bakarsanız bakın dikkatinizi Eğirdir Gölü’nün büyülü fotoğrafları çeker.

Görüntülerin her biri zengin renkler ve mekânlar içeren güzelliklere ışık tutar. Kendinizi o mekânları gezme arzusundan uzaklaştıramazsınız.

Göl günün her saati bir başka görüntü verir. Eğirdir ilçesi Gölün kıyısında yer alan bir nazar boncuğu gibi tarihin derinliklerinden gelip günümüze kadar gelen şirin şehirlerimizden biri olarak sadece Isparta ilini değil ülkemizi temsil eden önemli fotoğraf karelerinden biridir.

Göl, Eğirdir ilçesi yanında Gelendost, Yalvaç ve bağlı köyleri içinde ekonomik ve sosyal önem taşıyan özelliklere sahiptir.

Ülkenin en büyük tatlı su kaynaklarından biri olan gölün suyunun azalması yerleşim yerleri kadar doğal yaşamı da etkilemiştir.

Bugün geldiğimiz noktada bizlere güzellikler sunan göl için üzücü haberler gündemdedir.

Göl hızla suyunu kaybediyor. Çevrede yanlış kullanılan zirai ilaçların gölün geleceği için sorunlar yaratacağı düşünürken, gölün suları yavaş yavaş azalıyor.

Gölün çevresini doğanın ölümünün sessizliği kaplarken, göl kıyısında yaşayanlar gelecekleri için kendilerinden uzaklaşan suyun ortaya çıkardığı kötü görüntünün şaşkınlığını yaşıyorlar.

Bir de ülkemizin en büyük tatlı su kaynaklarından biri olan gölden içme suyu ve sulama yapan çiftçileri, yaban hayatında ortaya çıkabilecek olumsuzlukları düşündüğümüzde tablo daha da kararmaktadır.

Eğirdir Gölü 487 km2 alana sahiptir. Büyüklük bakımından ise ülkemizin en büyük dördüncü gölü ve ikinci tatlı su gölüdür.

Isparta ilinde yaşayan insanların yaşam kaynağıdır. Balıkçısına gelir kaynağı, çiftçisine tarımsal üretim için su kaynağı, çevredeki yerleşim yerleri için en önemli içme suyu kaynağıdır.

Eğirdir ve çevresindeki şehir ve köyler için en büyük turizm kaynağı ve doğadaki canlılar için en önemli yaşam alanıdır.

Eğirdir Gölüne su geri çekilirken çevresinin adeta canı çekilmektedir. Göle gelen su kaynaklarının azalması gölü yavaş yavaş bir yok oluşa sürüklemektedir. Bu tür göllerde zamanında önlem alınmaz ise geri dönüşü mümkün olmamaktadır. Geç olmadan gerekli tedbirlerin alınması gereklidir.

Yetkililer yanında gölden geçim sağlayanlar ve gölü sevenler bu değerin korunması için bir an önce harekete geçmesi gereklidir.

Eğirdir Gölüne sahip çıkalım. Çevresini ve su kaynaklarını koruyalım. Geleceğimizi tehlikeye sokmayalım. Yedi renkli göl olarak anılan gölümüzün renklerini söndürmeyelim.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • TANRIYA KARŞI HATA YAPMAYACAKSIN

    16 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Erkenden uyanan Pomponius avludaki çardağın altında oturmuş; yorgun, boş bakışlarla etrafına bakınıyordu. Auxanousa günaydın diyerek gelip karşısındaki sandalyeye oturdu. Pomponius gözünün ucuyla ona bakarak; “bir haftadır senin yüzünden doğru düzgün uyuyamıyorum. Yatakta dönüp duruyor ve durmadan sayıklıyorsun.” Auxanousa mahcup bir biçimde başını hafif öne eğerek, her gece aynı rüyayı görüyorum. Oğlumuz Terentius karşımda durup bana bakıyor. Bakıyor dediysem o ela güzel, sevgi dolu gözleriyle değil. Zift gibi bir siyahlıkla dolu göz çukurları...
  • Öğretmen ve Üniversite

    10 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Sümerli eğitmen ve şair Ludingirra, günümüzden 4000 yıl önce “Mademki biliyorsun, niye öğretmiyorsun”  diyerek bilginin ve öğretmenin önemini çağlar ötesinden seslendirmiş. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir olur mu” ilahi tebliğinde bilgilenmenin, öğrenmenin ve Hz. Ali’nin “Bana Bir Harf Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” sözlerinde öğretmenin önemi en güzel şekilde ifade edilmiş. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İstiklal savaşında düşmanla olduğu gibi; Cumhuriyetle birlikte “Ülkemizi dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkartmak”, ...
  • Ramazan Amca’nın Duâsı

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    “Sen kendüye ne sanursan ayruğa da anı san. “      Hacı Bektaş Velî 19 yıl önce... Geçirdiğim kalp rahatsızlığı nedeniyle üniversite hastanesinin kardiyoloji servisinde yatıyorum. Oda arkadaşım Ramazan Amca, 80-85 yaşlarında bir Alzheimer hastası... Refakatçisi olan yakınlarından öğrendiğimiz kadarıyla geçmişte çiftçilik yapan bu amcamız  boylu poslu;  ileri derecede görme rahatsızlığı olduğu için kalın camları olan gözlük takan, konuşmayı seven birisi.  Bizi tanımak istiyor; kendimizi tanıtıyoruz, on dakika sonra aynı şeyleri yine soruyor ve...
  • ADA DOĞURAN GÖL

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Bugün dünyamız ve ülkemiz için en büyük tehlike  kuraklık, kıtlık ve  açlıktır. Bunun için dünyayı istedikleri kalıplara sokan, dünyaya şekil veren kapitalizm düzeninin küresel şirketleri dünya nüfusunun azaltılması gerektiğini savunmaktadırlar. Hatta bu maksatla; laboratuvar kökenli salgın hastalıklar, KULLANDIRTTIKLARI ilaçlar, aşılar, gübreler, böcek ilaçları=zehirler, soğuk, sıcak dünya ve uzay savaşları ile havada, suda, karada, hatta uzayda ekosistem tahriplerini devreye sokmaktadırlar. Elbette ülkemiz de bu olumsuzluklardan fazlasıyla...