logo

Devlet, Hükümet ve Demokrasi


Ünal Örnek
unalornek@hotmail.com

Devlet bir toprak parçası üzerinde siyasi, askeri ve ekonomik bakımdan bağımsız olarak kendi kanunları çerçevesinde yönetilen topluluklardan meydana gelen tüzel yapıdır. Hükûmet ise siyasi sistemin kurallarına göre belirlenen ve devleti yönetmek üzere seçilen sorumlu görevlilerden oluşan organdır. Hükûmet devletin bir parçasıdır.

Hükümetler ülkenin seçtiği siyasi yönetim tarzına göre şekillenir. Devlet hükûmetten daha geniş bir yapıya sahiptir. Devlet devamlı ve sürekli işleyen bir sistemdir. Hükûmet ise ülkenin seçtiği siyasi sistem içinde kurallara göre belirli bir süre için kurulan ve görev yapan organdır. Hükûmet devletin işletilmesini ve otoritesini sağlayan bir beyin gibidir.

Tarih boyunca devlet çeşitli şekillerde tanımlanmıştır. Çeşitli felsefi tanımlamalar ortaya konmuştur.  Geçmişte imparatorlar öncelikle askeri kuvvete güce dayanan yönetim gücü ile hükümetleri kendilerine göre şekillendirmişlerdir. O günkü ekonomik ve sosyal şartlar altında yönetim modelleri ile sistemi bazen iyi bazen de acımasız şekilde işletmişlerdir.

Geçmişteki hâkimiyet savaşları genelde ticaret yolları ve verimli, tarım için zengin toprak ve su kaynaklarına yönelik gerçekleşmiştir. Askeri gücünü korumak için savaşlar yapılmış, devletler kurulmuş ve devletler yıkılmıştır. Özellikle iki kıta arasında bir geçit olan, dünyanın en büyük medeniyetlerinin kurulduğu ve ticaret yollarının bulunduğu Anadolu toprakları çatışmaların yoğun olduğu bölgelerin başında yer almıştır.

Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş döneminin başında 16 yüzyıldan itibaren modern devlet kavramı dünyaya hâkim olmaya başlamıştır. Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere modern devleti oluşturan kurum ve kuruluşlar kurulmaya, siyasi ve yasal yapı değişmeye başlamıştır. Sanayi ve ticaret hayatındaki gelişimler ile birlikte çalışma hayatındaki değişim ve şehirleşme, ortaya çıkan ihtiyaçlar, toplumda eğitim düzeyinin gelişmesi siyasi sistemleri büyük oranda etkilemiştir.

Tarihteki askeri sınıfın ve gücün ön planda olduğu tek adamın yönetiminde olan imparatorlukları bile sanayi ve ticaret hayatının gelişmesi ile değişime uğratmıştır. Zaman içinde birçok imparatorluk tarih sahnesinden silindiği gibi gücünü ve etkisini kaybeden ülkeler krallıklarla yönetilmeye devam etse de, yönetimler sembolik yapıya dönüşmüştür. Toplumun talepleri çerçevesinde demokratik yapıya uyum sağlamıştır.

Günümüzde başta gelişmiş ülkelerin neredeyse tümünde demokratik kurumların sağlıklı işletilmesine, adalet ve insan hakları konusuna azami özen gösterilmektedir. Bu ülkelerin bazıları emperyalist bir çizgide dış politikalar izlese de ülkelerinde demokrasiyi sağlıklı işletmeye özen göstermektedirler. Bu ülkelerde devlet ve hükümetler toplumun talepleri doğrultusunda politikalar belirlemekte, toplumsal refahın artırılması yönünde politikalar uygulamaya çalışmaktadırlar. Demokrasi ve özgürlükler konusunda da yasalarından taviz vermektedirler.

Gelişmiş ülkeler artan refah ve eğitim düzeyi toplumsal barışın ve adaletin sağlanmasında etkili olduğu kadar demokratik yapının daha da sağlıklı çalışmasına ortam yaratmaktadır. Bu nedenle dünyanın sorunlu bölgelerinden çoğu insan din ve ırk farklılıklarına rağmen bu ülkelere göçmeye çalışmaktadır.

Tarihte olduğu gibi devletlerin ve hükümetlerin geleceğini belirleyen en önemli hususlar yarattıkları sağlıklı işleyen bir ekonomi ve adalet uygulamaları, toplumsal refah ve güven, toplumda yaratılan birlik ve dayanışma ruhudur. Devletin tarafsızlığını kaybetmesi, hükümetlerin halkı düşünmeden bir kişi ve grubun menfaatini dikkate alması zaman içinde toplumsal barışın bozulmasına yol açacağı gibi ülkenin geleceğini tehlike altına atacak bir uygulamadır. Böylesi bir ortam içinde demokrasinin sağlıklı işlemesi ve adaletin sağlanması zordur.  Sorunlar karşısında sağlıklı çözümler üretilmesi mümkün değildir.

Bir ülkede baskı ile insanlarını susturan ve biat ile yanlışları bile doğru gibi uygulatan siyasi bir güç aslında gerçekte kendini aldatır. Bir gün liderler ve yöneticiler devlette kral çıplak diyecek insanlar bulamayabilir. Dünyada yaşanan sosyal ve ekonomik gerçekler ışığında bir devletin geleceği sağlıklı işleyen demokratik yaşam ve yaratılan toplumsal adalete bağlıdır. Fikri hür vicdanı hür insanların sağlıklı düşüneceği, doğru yolları göreceği ve ülkesi için sağlıklı çözümler üreteceği, yanlışlara hayır diyeceği bilinmelidir.

Dünyanın neresinde olursa olsun devletleri diktatörlerin yönettiği dönemlerde bile halk en doğru kararı vermiştir. Halk yanlışlara karşı çıkmış, demokratik hakları için mücadele etmiş ve haklarını yeniden elde etmiştir. Bugün bu ülkeler dünyanın sosyal ve ekonomik gelişmiş ülkeleri arasına girmiştir. Devlet, hükümet ve demokrasi kavramları demokratik seçim ve yönetimi içinde her zaman anlam kazanmış, huzur ve barışın anahtarı olmuştur.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...
  • TANRIYA KARŞI HATA YAPMAYACAKSIN

    16 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Erkenden uyanan Pomponius avludaki çardağın altında oturmuş; yorgun, boş bakışlarla etrafına bakınıyordu. Auxanousa günaydın diyerek gelip karşısındaki sandalyeye oturdu. Pomponius gözünün ucuyla ona bakarak; “bir haftadır senin yüzünden doğru düzgün uyuyamıyorum. Yatakta dönüp duruyor ve durmadan sayıklıyorsun.” Auxanousa mahcup bir biçimde başını hafif öne eğerek, her gece aynı rüyayı görüyorum. Oğlumuz Terentius karşımda durup bana bakıyor. Bakıyor dediysem o ela güzel, sevgi dolu gözleriyle değil. Zift gibi bir siyahlıkla dolu göz çukurları...
  • Öğretmen ve Üniversite

    10 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Sümerli eğitmen ve şair Ludingirra, günümüzden 4000 yıl önce “Mademki biliyorsun, niye öğretmiyorsun”  diyerek bilginin ve öğretmenin önemini çağlar ötesinden seslendirmiş. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir olur mu” ilahi tebliğinde bilgilenmenin, öğrenmenin ve Hz. Ali’nin “Bana Bir Harf Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” sözlerinde öğretmenin önemi en güzel şekilde ifade edilmiş. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İstiklal savaşında düşmanla olduğu gibi; Cumhuriyetle birlikte “Ülkemizi dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkartmak”, ...
  • Ramazan Amca’nın Duâsı

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    “Sen kendüye ne sanursan ayruğa da anı san. “      Hacı Bektaş Velî 19 yıl önce... Geçirdiğim kalp rahatsızlığı nedeniyle üniversite hastanesinin kardiyoloji servisinde yatıyorum. Oda arkadaşım Ramazan Amca, 80-85 yaşlarında bir Alzheimer hastası... Refakatçisi olan yakınlarından öğrendiğimiz kadarıyla geçmişte çiftçilik yapan bu amcamız  boylu poslu;  ileri derecede görme rahatsızlığı olduğu için kalın camları olan gözlük takan, konuşmayı seven birisi.  Bizi tanımak istiyor; kendimizi tanıtıyoruz, on dakika sonra aynı şeyleri yine soruyor ve...