logo

Demokrasi Sigortadır


Ünal Örnek
unalornek@hotmail.com

Demokrasi her bireyin yönetimde söz sahibi olduğu bir yönetim tarzıdır. İnsanlık tarihi içinde en küçük insan topluluğunu oluşturan aileden devlet yönetimine her ölçekte insanların yönetimlerde eşit söz sahibi olduğu ve ortak akılı kullandığında toplumlara doğru yolu gösteren bir pusla gibidir. Tarih içinde yaşanan acı dönemler genelde demokrasinin işlemediği, ortak akıldan ve bilimden yoksun yönetimlerin hakim olduğu dönemler olmuştur. Doğruları göremeyen yöneticiler ve onların çevrelerinde örülen egolarını okşayan çember doğruların görülmesini her zaman engellemiştir.

Her dönemde dürüst ve gerçek dost insanlar yanlışları görmüş, sahip oldukları özgürlük ortamı ve demokrasi kültürü içinde gerçekleri göstermişlerdir. Birileri şahsi menfaatleri ve hırsları çerçevesinde gerçeklerin görülmesini engellemişlerdir. Gerçekleri söyleyenler bazen zor günler yaşamış ve hatta hayatlarını kaybetmişlerdir. Ama doğruları söylemekten geri kalmamışlardır. Demokrasi kültürünü oluşturamayan toplumlar, gerek ekonomik gerekse sosyal sorunları aşamamaktadırlar. Ekonomideki kayıplar yanından başta insan hakları olmak üzere birçok sosyal konuda günden güne geriye gidişlerini bile görmeyecek kadar kör bir sürece girmektedirler.

Şöyle bir tarihin sarı sayfalarını karıştırın insanlık tarihinde haberleşme ve ulaşımın en zor olduğu dönemlerden bugüne doğru gelin. Demokrasiyi hiçe sayan, halkın gücünü, beklentilerini dikkate almayan, baskı ve zulümleri ile hangi lider ve ekibi ayakta kalabilmiş, toplumlarını ileriye götürebilmiştir. Kötü yönetiminin ve yanlışlarının üstünü örtebilmiştir. Toplumun gücünü ne kadar elinde tutabilmiştir. Yalanları ile toplumu ne kadar kandırabilmiştir. Doğruları haykıran insanlar her dönemde olmuştur. Bazen bu insanların susturulduğu sanılsa bile bu insanlar ortaya koydukları görüşler ve doğrular ile yaşamaya devam etmişlerdir. Nitekim bugün bile tarihin eski dönemlerinde yaşayan insanların eserleri ve görüşleri hepimize ders olmaya devam etmektedir.

Aslında ders almak isteyenler için tarih büyük bir hazinedir.  Hele günümüzde ulaşımın ve iletişimin hızı bize dünyayı ve geçmişi görmemiz için büyük fırsatlar yaratmaktadır. Dijital çağ ağzımızdan çıkacak iyi ve kötü sözleri, iyi ve kötü uygulamaları çok kısa zamanda görmemizi ve öğrenmemizi sağlamaktadır. Her ne kadar dün dündür desek bile yapılan yanlışlar ve söylenen yalanlar hemen karşımıza çıkmaktadır. Dijital platformlarda ve sosyal medyada toplumu aldatmak üzere oluşturulan düzmece belgelerle insanları aldatmanın kolay olduğu sanılsa da, kısa zamanda gerçeklerin ortaya çıkmasının da engellenemediği görülmektedir. Kapasitesi olmayan, yalanlara güvenen, çevresinde güç oluşturarak toplumda kendine biat edenler dışındaki insanları öteleyen ve bölen, demokratik yaşamı ve adaleti engelleyen liderlerin geleceği yoktur. Bunu göremeyen toplumlarında geleceğe gitmesi zordur.

Demokrasi toplumların ve ülkelerin geleceğinin sigortasıdır. Toplumun birlik ve beraberliğini sağlayacak, ortak akılı ve bilimi hakim kılacak bir çimentodur. Dünyayı şekillendiren gelişmiş ülkeler kendi ülkelerinde demokrasi ve adaleti hakim kılarken geri kalmış ülkelerde ekonomik ve sosyal hayata zarar veren, demokrasiyi hiçe sayan yönetimlere neden sahip çıktığını düşünelim. Geri kalmış ülkelere dayattıkları politikaları, işine gelmediği dönemlerde bazı bölgelerde kan ve gözyaşı içinde bırakan müdahalelerini ve sahte dostluklarını görelim. Kendi ülkelerindeki uyguladıkları demokrasi kültürünün neden geri kalmış ülkelerde oluşmasına ve uygulanmasına engel olduklarını değerlendirelim. Ülkelerin ve toplumların geleceğe yürümesi için en küçük örgütsel yapılardan devletin en üst noktasına kadar demokrasinin vazgeçilmez bir kavram olduğunu bilelim.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...
  • TANRIYA KARŞI HATA YAPMAYACAKSIN

    16 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Erkenden uyanan Pomponius avludaki çardağın altında oturmuş; yorgun, boş bakışlarla etrafına bakınıyordu. Auxanousa günaydın diyerek gelip karşısındaki sandalyeye oturdu. Pomponius gözünün ucuyla ona bakarak; “bir haftadır senin yüzünden doğru düzgün uyuyamıyorum. Yatakta dönüp duruyor ve durmadan sayıklıyorsun.” Auxanousa mahcup bir biçimde başını hafif öne eğerek, her gece aynı rüyayı görüyorum. Oğlumuz Terentius karşımda durup bana bakıyor. Bakıyor dediysem o ela güzel, sevgi dolu gözleriyle değil. Zift gibi bir siyahlıkla dolu göz çukurları...
  • Öğretmen ve Üniversite

    10 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Sümerli eğitmen ve şair Ludingirra, günümüzden 4000 yıl önce “Mademki biliyorsun, niye öğretmiyorsun”  diyerek bilginin ve öğretmenin önemini çağlar ötesinden seslendirmiş. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir olur mu” ilahi tebliğinde bilgilenmenin, öğrenmenin ve Hz. Ali’nin “Bana Bir Harf Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” sözlerinde öğretmenin önemi en güzel şekilde ifade edilmiş. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İstiklal savaşında düşmanla olduğu gibi; Cumhuriyetle birlikte “Ülkemizi dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkartmak”, ...
  • Ramazan Amca’nın Duâsı

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    “Sen kendüye ne sanursan ayruğa da anı san. “      Hacı Bektaş Velî 19 yıl önce... Geçirdiğim kalp rahatsızlığı nedeniyle üniversite hastanesinin kardiyoloji servisinde yatıyorum. Oda arkadaşım Ramazan Amca, 80-85 yaşlarında bir Alzheimer hastası... Refakatçisi olan yakınlarından öğrendiğimiz kadarıyla geçmişte çiftçilik yapan bu amcamız  boylu poslu;  ileri derecede görme rahatsızlığı olduğu için kalın camları olan gözlük takan, konuşmayı seven birisi.  Bizi tanımak istiyor; kendimizi tanıtıyoruz, on dakika sonra aynı şeyleri yine soruyor ve...