• İYİ Parti Yalvaç Mustafa Kodal
  • MHP Hüyüklü Belediye Başkan Adayı Kadir MİNNET

logo

Çağın Hastalığı İsraf


Ünal Örnek
unalornek@hotmail.com

İsraf dendiğinde bir kaynağın gerektiğinden fazla miktarda kullanılmasını ve tüketilmesini anlarız. Bu konuda ilk akla gelenler gıda kaynakları ve doğal kaynaklardır. Her geçen gün kaynakları daralan dünyamızda başta gıda olmak üzere azalan doğal kaynaklar yaşamın sürdürülmesini ve geleceğimizi tehlikeye sokmuştur. Birde buna çevre kirliliği ve küresel ısınma eklenince sorun her geçen gün içinden çıkılması bir hale dönüşmüştür. Başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak birçok uluslararası kuruluşun öncelikli küresel gündemleri arasına Gıda Güvenliği ve İklim Değişikliği sorunu girmiş, tarımsal üretimde ve gıda tüketiminde israfın önlenmesi ele alınmaya başlamıştır.

Bugün hepimiz farkındayız ki, Dünyada artan nüfus ve şehirleşme, yaratılan tüketim alışkanlıkları ve kazanç hırsı kaynakların hızla ve gereğinden fazla tüketilmesine yol açmıştır. Buna karşılık gıda üretmek için gerekli alanların sınırına gelinmesi, su kaynaklarının azalması ve kirlenmesi, doğal kaynakların doğal dengeleri altüst edecek şekilde kullanılması, bu esnada çevre değerlerinin hiçe sayılması dünyayı gelecekte bir gıda krizine sürüklemektedir. Dünyada üretilen gıdanın üçte birinden fazlası her yıl kayba uğramakta veya israf edilmektedir. Bugün dünyada yıllık gıda kaybı 1,3 milyar tondan fazladır. Bu miktar dünyadaki aç insanların doyurulması için yeterlidir. Gıda atıklarının her yıl küresel maliyeti 2,6 trilyon dolar civarındadır.

Bilim çevrelerince 2030’da küresel düzeyde Sıfır Açlığa ulaşmak büyük bir hedef olarak seçilse de küresel ölçekte iklim değişikliğini ele almadıktan sonra bu hedefe ulaşılması mümkün görülmemektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) Dünya nüfusunun 2050 yılında 9 milyara olacağını dikkate alarak, nüfus artışıyla birlikte artacak talebi karşılamak için küresel gıda arzının en az %60 oranında artması gerektiği öngörmüştür. Bu öngörü Dünya ekonomisine yön veren ülkelerin içinde yer aldığı G20 ülkelerinin de gündemine girmiştir.

G-20 Tarım Bakanları İstanbul’da gerçekleşen toplantıda küresel gıda israfının gıda güvenliği, beslenme, çevre ve doğal kaynakların yanlış kullanımının yıkıcı etkileri konusu tüm yönleri ile ele alındı. Dünya gıda üretiminin % 70’ine yakın kısmını karşılayan G20 ülkeleri tarım bakanları bu konularda ortaya çıkacak olumsuz gelişmelerin doğurabileceği etkiler konusunda uyarılarda bulunmuşlardır.

Karşımızdaki üzücü tablo gıdaların önemli bir kısmı piyasalara ulaşmadan önce bozulmasıdır. Üretimden başlayarak, ürün işleme, depolama, nakliye ağlarına yapılacak yatırımların kayıpların ve israfın önemli ölçüde azalmasını sağlayacaktır. Diğer taraftan başta gelişmiş ülkeler olmak üzere değişen tüketim alışkanlıkları israfı artırmıştır. Tüketici davranışlarının değiştirilmesine ve gıda üretim ve pazarlamasında teknolojik yeniliklerin desteklenmesine, sürdürülebilir tarım politikalarına ve gıda sistemlerine ihtiyaç vardır.

Dünyada ve ülkelerde iklim değişikliği karşısında tarımsal üretimde ve gıda üretiminde sistemlerin değişmesinde, üretimden tüketime israfın önlenmesinde, yoksulluk ve açlık için mücadele için alınacak tedbirlerde kaynağa ihtiyaç vardır. Öncelikle toplumu yönetenler ve ticarete yön verenler kaynak israfından vazgeçmeli, topluma öncü olmalıdırlar. Oluşturacakları kaynak ile üretimden tüketime israfa karşı uygulanacak politikaların desteklenmesini sağlamalıdırlar. Açlık ve yoksulluğa karşı gerek ülkeler gerekse dünya ölçeğinde samimi ve dürüst programlar geliştirmelidirler.

İklim değişikliği nedeniyle gıda üretimindeki ve tüketiminde ortaya çıkan sorunların çözümünde gıda kayıpları ve israfı önleme politikaları tüm yönleri ile ele alınmalıdır. Bu konuda her kesimden her seviyeden insanın ortak akılla hareket etmesi gereklidir. Dünyanın neresinde yaşarsak yaşayalım muhtemel bir gıda krizi günden güne kapımıza yaklaşmaktadır. Vakit geçirmeden çağın hastalığı israf konusunda tedavi sürecine geçmemiz gereklidir.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Öğretmen ve Üniversite

    10 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Sümerli eğitmen ve şair Ludingirra, günümüzden 4000 yıl önce “Mademki biliyorsun, niye öğretmiyorsun”  diyerek bilginin ve öğretmenin önemini çağlar ötesinden seslendirmiş. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir olur mu” ilahi tebliğinde bilgilenmenin, öğrenmenin ve Hz. Ali’nin “Bana Bir Harf Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” sözlerinde öğretmenin önemi en güzel şekilde ifade edilmiş. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İstiklal savaşında düşmanla olduğu gibi; Cumhuriyetle birlikte “Ülkemizi dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkartmak”, ...
  • Ramazan Amca’nın Duâsı

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    “Sen kendüye ne sanursan ayruğa da anı san. “      Hacı Bektaş Velî 19 yıl önce... Geçirdiğim kalp rahatsızlığı nedeniyle üniversite hastanesinin kardiyoloji servisinde yatıyorum. Oda arkadaşım Ramazan Amca, 80-85 yaşlarında bir Alzheimer hastası... Refakatçisi olan yakınlarından öğrendiğimiz kadarıyla geçmişte çiftçilik yapan bu amcamız  boylu poslu;  ileri derecede görme rahatsızlığı olduğu için kalın camları olan gözlük takan, konuşmayı seven birisi.  Bizi tanımak istiyor; kendimizi tanıtıyoruz, on dakika sonra aynı şeyleri yine soruyor ve...
  • ADA DOĞURAN GÖL

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Bugün dünyamız ve ülkemiz için en büyük tehlike  kuraklık, kıtlık ve  açlıktır. Bunun için dünyayı istedikleri kalıplara sokan, dünyaya şekil veren kapitalizm düzeninin küresel şirketleri dünya nüfusunun azaltılması gerektiğini savunmaktadırlar. Hatta bu maksatla; laboratuvar kökenli salgın hastalıklar, KULLANDIRTTIKLARI ilaçlar, aşılar, gübreler, böcek ilaçları=zehirler, soğuk, sıcak dünya ve uzay savaşları ile havada, suda, karada, hatta uzayda ekosistem tahriplerini devreye sokmaktadırlar. Elbette ülkemiz de bu olumsuzluklardan fazlasıyla...
  • Prof.Dr. Zafer Karaer yazdı: “İYİLİK GÜNÜ MÜ?..”

    16 Kasım 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Geçmişi 1996 yılına kadar giden, ancak son birkaç yıldır gündemde yer bulan, gerçi yeterince bulduğu tartışılan, 13 Kasım “Dünya İyilik Günü”; benim için oldukça önemli. Çünkü dünyada yerleşik düzene geçildiği 12 bin yıllık insanlık tarihinde,  gerek savaşlar, gerek kötülükler sayesinde, her geçen gün iyilik kelimesi hızla değer kaybetmekte, hatta anlamını kavrayamayan büyük çoğunluk ellerinden gelse; iyilik kelimesini sözlüklerden, tedavülden, ortadan kaldıracaklar. Tabii ki; ülkemizde de aynı tutum ve davranışlar neticesinde özellikle 1...