logo

Sümerbank Efsanesi’nin Yeri Dolmadı


Ünal Örnek
unalornek@hotmail.com

Geçtiğimiz gün Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezinde gerçekleştirilen 12 Ocak -12 Şubat 2018 tarihleri arasında sürecek Bir Ulusu Giydirmek: 1956-2000 Yılları Arası Sümerbank Desenleri Sergisi’ni gezerken adeta tarihte yolculuk yaptım.

İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi arşivinin sergilendiği sergiydi.

Sümerbank’ı kuruluşundan alıp kapanış sürecine kadar tarihsel süreçte yaşanan olayların gölgesinde tüm ürünleri ve görsel belgeleri ile sergiliyordu. Bir film şeridinin karelerinde sanatçı yaklaşımı, tasarım yetenekleri içinde detayları ile bizlere aktarıyordu.

Çağdaş Sanatlar merkezinin üst katında yer alan sergiye ilk girdiğinizde sizi kısa ve öz herşeyi anlatan bir söz karşılıyordu.

Ülkemiz sanayisinin temel taşı olan Sümerbank Efsanesinin bu ülkeye ne verdiğini anlatan Bir Ulusu Giydirmek sözü beni geçmiş ile bugününü muhasebesini yapmaya zorluyordu.

Müşrifçe ve hesapsızca harcadığımız değerlerimizin ardından bugün yaşadığımız ekonomik sorunları düşünmeye sevk ediyordu.

Şehirlerde ve kasabalarda her geçen gün etkisini hissettiren, işsizlik, her gün kapanan ve bir daha açılamayan işyerlerini düşündüm.

Bir zamanlar Sümerbank yatırımlarının can ve renk verdiği şehirlerin sonradan ne hale geldiğini karşılatırdım.

Özelleştirmeden bir mucize beklerken nasıl kandırıldığımızı geçte olsa çok daha iyi anladım.

Cumhuriyetin ilk yıllarında dar kaynaklar ile Kayseri Bez 1934’de, Bursa Merinos ve Bünyan 1935, Ereğli Tekstil 1936, Nazilli Basma 1937’de Atatürk tarafından açılmıştı.

Daha sonra Gemlik, Malatya, Isparta, Kastamonu, Adana, Erzincan, Hereke Sümerbank fabrikaları açılmıştı.

İkinci Dünya savaşı yıllarında İzmir Halkapınar Basma Sanayii, 1955 yılından itibaren Denizli, Bergama, Manisa, Antalya, Kahramanmaraş, Eskişehir, Karaman, Nevşehir, İstanbul, Kocaeli, Bolu, Zonguldak, Ordu, Diyarbakır, Adıyaman, Sivas, Konya, Aydın, Ankara, Tunceli, İçel, Çanakkale Sümerbank Fabrikaları faaliyete girmişti.

Sümerbank o zor dönemlerde tarımsal ürünleri ve doğal kaynakları üretime kazandırmış ülke sanayisinin kurulmasında okul görevini başarı ile yerine getirmiştir.

Her şehrimizde vasıflı insan gücü yetiştirilmesine öncü olmuştur.

Bulundukları yörelere ekonomik ve sosyal olarak hayat vermiştir. Ülke kalkınmasına destek vermiş, geri kalmış yöreler için en büyük itici güç olmuştur.

Bugün şöyle bir çevrenize bakınız.

Özellikle geçmişte Sümerbank’a ait işletmelerin bulunduğu şehirleri ve sektörleri inceleyin.

Bir de Sümerbank’ın geçmişte yaptıklarına, topluma ve ülkeye kazandırdıklarına bakın.

Sizce bu özelleştirmeden beklediğimizi elde ettik mi?

Özel sektör kapanan alanlarda hangi başarılar elde etti.

Halka ve ülkeye ne verdiler?

Elden çıkarılan tesisler ayni yapıda üretime devam edebiliyor mu?

Ülkemiz bu süreçte istihdama ve yatırıma katkıda bulundular.

Sümerbank bir efsane idi.

Başta halıcılığımız olmak üzere birçok alanda boşluğu hala hissedilmektedir.

Bugün yaşadığımız şartlarda geçmişin deneyimleri bir daha gözden geçirilmelidir.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...
  • TANRIYA KARŞI HATA YAPMAYACAKSIN

    16 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Erkenden uyanan Pomponius avludaki çardağın altında oturmuş; yorgun, boş bakışlarla etrafına bakınıyordu. Auxanousa günaydın diyerek gelip karşısındaki sandalyeye oturdu. Pomponius gözünün ucuyla ona bakarak; “bir haftadır senin yüzünden doğru düzgün uyuyamıyorum. Yatakta dönüp duruyor ve durmadan sayıklıyorsun.” Auxanousa mahcup bir biçimde başını hafif öne eğerek, her gece aynı rüyayı görüyorum. Oğlumuz Terentius karşımda durup bana bakıyor. Bakıyor dediysem o ela güzel, sevgi dolu gözleriyle değil. Zift gibi bir siyahlıkla dolu göz çukurları...
  • Öğretmen ve Üniversite

    10 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Sümerli eğitmen ve şair Ludingirra, günümüzden 4000 yıl önce “Mademki biliyorsun, niye öğretmiyorsun”  diyerek bilginin ve öğretmenin önemini çağlar ötesinden seslendirmiş. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir olur mu” ilahi tebliğinde bilgilenmenin, öğrenmenin ve Hz. Ali’nin “Bana Bir Harf Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” sözlerinde öğretmenin önemi en güzel şekilde ifade edilmiş. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İstiklal savaşında düşmanla olduğu gibi; Cumhuriyetle birlikte “Ülkemizi dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkartmak”, ...
  • Ramazan Amca’nın Duâsı

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    “Sen kendüye ne sanursan ayruğa da anı san. “      Hacı Bektaş Velî 19 yıl önce... Geçirdiğim kalp rahatsızlığı nedeniyle üniversite hastanesinin kardiyoloji servisinde yatıyorum. Oda arkadaşım Ramazan Amca, 80-85 yaşlarında bir Alzheimer hastası... Refakatçisi olan yakınlarından öğrendiğimiz kadarıyla geçmişte çiftçilik yapan bu amcamız  boylu poslu;  ileri derecede görme rahatsızlığı olduğu için kalın camları olan gözlük takan, konuşmayı seven birisi.  Bizi tanımak istiyor; kendimizi tanıtıyoruz, on dakika sonra aynı şeyleri yine soruyor ve...