logo

Orman kıyımı 4 yılda %50 arttı, sıra milli parklarda

Şarkikaraağaç’taki Kızıldağ Milli Parkı da ağaç kesimi yapılması planlanan korunan alanlar arasında yer alıyor

Türkiye’de artan endüstriyel odun talebini karşılamak için kesimlerin arttığı işletme ormanlarının yanı sıra milli parklardan da ağaç kesilmesine yönelik planların yapıldığının gündeme gelmesine tepkiler sürüyor…

WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) konuyla ilgili bir açıklama yaparak hangi gerekçe ile olursa olsun bu tür alanlarda ağaç kesiminin korunan alan felsefesine aykırı olduğunu savundu. Yaklaşık üçte biri orman olarak kabul edilen Türkiye’de milli parklara ait ormanların toplam orman alanları içindeki payının yalnızca yüzde 2-3 civarında olduğu kaydedilen açıklamada, “Sürdürülebilir geleceğimiz için, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de milli parklar ve korunan alanlar sayı ve alanca arttırılmalı; biyoçeşitlilik ve genetik kaynakları koruma, iklim ve su rejimini düzenleme, toprağı koruma, yaban hayatı ve rekreasyon gibi çok çeşitli ekosistem hizmetleri sunan bu tür alanlar ağaç kesimi dışında tutulmalıdır” ifadelerine yer verildi.

Türkiye’deki milli parklarda ağaç kesimi için amenajman planlarının yapıldığının gündeme gelmesi hem sivil toplum örgütlerinde hem de kamuoyunda tepkiye neden oldu. Antalya’da Termesos ve Köprülü Kanyon, Isparta’da Kovada ve Kızıldağ ile Konya’da Beyşehir Gölü milli parklarında ağaç kesilmesi için amenajman planlarının yapıldığının ortaya çıkmasının ardından Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) geçtiğimiz hafta konuyla ilgili bir açıklama yaparak girişime tepki göstermişti.

 

İKLİM KRİZİNE KARŞI HER KARIŞ ORMANA İHTİYAÇ VAR

WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) tarafından yapılan açıklamada ise “İklim krizinden en çok etkilenecek Akdeniz coğrafyasında yer alan ve daha fazla karbon tutmak için her karış ormana şiddetle ihtiyaç duyulan ülkemizde son zamanlarda yapılan ağaç kesiminin hızla arttığı, hatta milli parklar gibi korunan alanların bile ağaç kesimine açılmasına yönelik planların yapıldığı görülmektedir” denildi.

 

‘AĞAÇ KESİMİ SON 4 YILDA YÜZDE 50 ARTTI’

Türkiye’nin iklim krizinden en çok etkilenecek olan Akdeniz coğrafyasında yer aldığı ve daha fazla karbon tutmak için her karış ormana ihtiyaç duyduğuna işaret edilen açıklamada, “Ülkemizde son zamanlarda yapılan ağaç kesiminin hızla arttığı, hatta milli parklar gibi korunan alanların bile ağaç kesimine açılmasına yönelik planların yapıldığı görülmektedir. 2020 yılının yaz aylarında ülkemizin dört bir yanındaki ormanlık alanlarda dikkati çeken aşırı ağaç kesimi bu gerçeği gözler önüne sermektedir. 2017 yılında 20 milyon m3 olan ağaç kesiminin, 2020’ye gelindiğinde 30 milyon m3’e ulaştığı görülmektedir. Yani son 4 yıl içerisinde ağaç kesimi 10 milyon m3 (%50) artarak orman örtümüz ciddi bir kayba uğramıştır” bilgisine yer verildi.

 

‘MİLLİ PARKLARDA AĞAÇ KESİMİ KORUNAN ALAN FELSEFESİNE AYKIRI’

Geleneksel olarak ağaç kesimi yapılmayan milli parklar gibi korunan alanların da bu uygulamaya açılmasının endişeyle karşılandığı kaydedilen açıklamada, şöyle denildi: “Örneğin, Köprülü Kanyon, Termessos, Beyşehir, Kızıldağ ve Kovada milli parklarında bakım ve gençleştirme adı altında her yıl on binlerce m3 ağaç kesiminin planlandığı anlaşılmaktadır. Hangi gerekçe ile olursa olsun, bu tür alanlarda ağaç kesimi, korunan alan felsefesine aykırıdır. Zira korunan alanlar, iklim değişikliğinin etkilerine karşı dünyanın direncini yükseltmekle kalmayıp, ekolojik süreçlerin insan müdahalesi olmaksızın kendi doğal seyri içinde sürmesine izin verilmesi gereken alanlardır. Korunan alan yönetiminde esas, bir doğal afete ya da hastalığa maruz kalsa bile ekosistemin kendi dinamikleri içerisinde iyileşmesini veya yeni koşullara adapte olmasını sağlamaktır.”

 

TÜRKİYE’DE MİLLİ PARKLAR SAYI VE ALAN YÖNÜNDEN ARTIRILMALI

Yaklaşık üçte biri orman olarak kabul edilen Türkiye’de milli parklara ait ormanların toplam orman alanları içindeki payının yalnızca yüzde 2-3 civarında olduğu anımsatılan açıklamada, “Sürdürülebilir geleceğimiz için, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de milli parklar ve korunan alanlar sayı ve alanca arttırılmalı; biyoçeşitlilik ve genetik kaynakları koruma, iklim ve su rejimini düzenleme, toprağı koruma, yaban hayatı ve rekreasyon gibi çok çeşitli ekosistem hizmetleri sunan bu tür alanlar ağaç kesimi dışında tutulmalıdır” denildi.

Yusuf Yavuz

Etiketler: » »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.