logo

HAVASI EN KİRLİ ÜLKE OLMAK… NE KADAR ACINDIRICI!


Nazif KURUCU
nazifkurucu@hotmail.com

Yalnızca acındırıcı ve itici değil; ölüm oranını da onlarca kat artırıcıdır havalarımızın kirliliği!

Petrol kaynaklarımız yok ve petrol üretmiyoruz. Bu duruma göre birinci hedefimiz; Güneş ve Rüzgar enerjisinden olabildiğince yararlanmak olmalıydı!

* Yazıklar olsun ki; ne sanayicilerimiz, güneş ve rüzgar enerjisini kullanmayı kolaylaştıran tesisler kurmayı ve öyle apareyleri üretmeyi ön plana almadılar. Ne de kanun yapıcılarla devletimiz; güneş ve rüzgar enerjisini tavana vurdurarak; petrol ithalatıyla döviz borçlarımızın bizi boğmasına karşı bir önlem alma yoluna gitmedi.

Hemen bir yasa çıkarılarak, her tesis ve binaya inşaat ruhsatı ve kullanma izni verilebilmesi için; güneş ve rüzgar enerjisi tesislerinin mükemmel olması şartı; mutlaka yasalaştırılmalıdır.

 

HOCALI KATLİAMI, GARABAĞ SOYKIRIMI, KIBRIS RUMLARININ YAPTIKLARI ve daha öncekiler…

Yirmi beş yıl önce, Azerbaycan’ın Hocalı bölgesine güçlü devletlerin teşvik ve desteğiyle saldıran Ermeniler; vahşi bir katliam yaparak; en ağır ve kötü insanlık suçunu işlemişlerdi.

Garabağ’da yaptıkları yağma, talan ve soykırım da; gene güçlü devletlerin desteğiyle gerçekleştirilmişti.

Ne yazık ki; düveli muazzama denen batılı sömürgeci devletlerin de teşvik, destek ve etkisiyle, büyük komşumuz Rusya’da; Azerilerin ve Türklerin katledilmesine seyirci kalabilmişti.

Türklüğün uğradığı tüm geçmiş soykırımların unutulmaması gerekir.

Böyle felaketlere tekrar tekrar uğramamak için; tüm dünya Türkleri’nin birliktelini sağlamak önemli bir adım olabilir.

Uygurlardan Azerilere… Bosna-Hersek’ten Kıbrıs’a, Kafkasya’ya ve kutuplara kadar; bütün dünya Türklerinin el ele tutuşmasının şart olduğu bilinmeli ve bunu sağlamak için hemen harekete geçilmelidir.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...
  • TANRIYA KARŞI HATA YAPMAYACAKSIN

    16 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Erkenden uyanan Pomponius avludaki çardağın altında oturmuş; yorgun, boş bakışlarla etrafına bakınıyordu. Auxanousa günaydın diyerek gelip karşısındaki sandalyeye oturdu. Pomponius gözünün ucuyla ona bakarak; “bir haftadır senin yüzünden doğru düzgün uyuyamıyorum. Yatakta dönüp duruyor ve durmadan sayıklıyorsun.” Auxanousa mahcup bir biçimde başını hafif öne eğerek, her gece aynı rüyayı görüyorum. Oğlumuz Terentius karşımda durup bana bakıyor. Bakıyor dediysem o ela güzel, sevgi dolu gözleriyle değil. Zift gibi bir siyahlıkla dolu göz çukurları...
  • Öğretmen ve Üniversite

    10 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Sümerli eğitmen ve şair Ludingirra, günümüzden 4000 yıl önce “Mademki biliyorsun, niye öğretmiyorsun”  diyerek bilginin ve öğretmenin önemini çağlar ötesinden seslendirmiş. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir olur mu” ilahi tebliğinde bilgilenmenin, öğrenmenin ve Hz. Ali’nin “Bana Bir Harf Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” sözlerinde öğretmenin önemi en güzel şekilde ifade edilmiş. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İstiklal savaşında düşmanla olduğu gibi; Cumhuriyetle birlikte “Ülkemizi dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkartmak”, ...
  • Ramazan Amca’nın Duâsı

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    “Sen kendüye ne sanursan ayruğa da anı san. “      Hacı Bektaş Velî 19 yıl önce... Geçirdiğim kalp rahatsızlığı nedeniyle üniversite hastanesinin kardiyoloji servisinde yatıyorum. Oda arkadaşım Ramazan Amca, 80-85 yaşlarında bir Alzheimer hastası... Refakatçisi olan yakınlarından öğrendiğimiz kadarıyla geçmişte çiftçilik yapan bu amcamız  boylu poslu;  ileri derecede görme rahatsızlığı olduğu için kalın camları olan gözlük takan, konuşmayı seven birisi.  Bizi tanımak istiyor; kendimizi tanıtıyoruz, on dakika sonra aynı şeyleri yine soruyor ve...