logo

Ormanlar Yanarken


Ünal Örnek
unalornek@hotmail.com

Son yıllarda ülkemizde ve dünyada orman yangınları ve çevre felaketleri hızla artmaya başladı. Ağaçlar, bitkiler, yabani hayvanlar, tarım alanları, yerleşim alanları harabeye döndü. Toprak ve su kaynakları zarar görmeye başladı. Ama hiçbir yangın felaketi dünyayı Avusturalya’daki yangın felaketi kadar etkilemedi. Ormanları menfaatlerine göre gören çevreler bir an bu dünyadaki bir birey olarak sıranın bir gün kendilerine geleceğini görmeye başladılar.

Ormancılık politikalarını ekonomik getirilerine göre gören gözler, günlerce söndürülemeyen yangını, ardından ortaya çıkan doğal felaketlerin görüntüleri, yaban hayvanlarının çığlıklarına gözyaşı döken insanları, son çare insanlara sığınan yabani hayvan görüntüleri taş yürekli, para ve iktidar hırsına gömülmüşlere belki de yüzyılın en büyük mesajını verdi. Avusturalya’daki siyasi çevreler bile çaresizliğin içinde çırpındılar.

Aslında bu yaşananlar tüm dünyaya bir ders niteliğin de idi. Ormanları yok eden, para hırsı ile ormanların insanlığın ve dünyanın geleceğine hizmet ettiğini göremeyen siyasiler ve iş çevrelerinin duyarsızlıkları sonucu gelinecek noktayı çok iyi yansıtıyordu. Plansız ve geleceği görmeyen politikalar ile hazırlanan planlan ve programlarla sanayi ve şehirleşmeye açılan alanlar, yollar, kanallar günü kurtarıyor gibi görünebilir.

Canım biz yeni orman alanları kuruyoruz. Yok edilen alanların karşılığında yeni alanlar yaratıyoruz demek siyasi bir demogojiden başka bir şey değildir. Gerçekleri dikkate almayan, bilime kulakları tıkayan politikaların sonu felakettir. Bir anda geleceği yok edecek bir felakete dönüşecek olaylara gebe uygulamalar çözüm değildir. Bilim ve yaşananlar insanlığa geleceği çok açık göstermektedir.

Ayni dünyada yaşadığımız dikkate alırsak dünyanın herhangi bir tarafında yaşananlar tüm dünyayı etkilemektedir. Yüzyıllardan beri dünyamızı kaplayan toprak, Su ve havanın her an hareket halinde olduğu dikkate alınırsa, küresel ısınma ile yaşanan iklim değişikliğini de eklerseniz. Yaşanacak afetlerin sınırlarının olamayacağı çok açık ortadadır. Kutuplardaki buzulların erimesinden, Avusturalya’daki yangınlardan bana ne deme lüksümüz yoktur.

Ormanları korumak geleceğimizi korumaktır. Tarih boyunca büyük liderler ve bilim çevreleri her zaman ormanı ve doğayı korumanın önemini vurgulamıştır. Hatta ormanlara zarar verenlere en büyük cezaları  vermişlerdir. Ormanlara ve doğaya önem vermeyen toplumlar geçmişte bunun bedelini ödemişlerdir. Ama bugün gelişen sanayi ve şehirleşme ile durum daha da tehlikeli hale dönüşmüştür. Yüzyılları bulan yıkımlar şimdi daha hızlı ortaya çıkmaya ve önlenemez afetlere neden olmaktadır.

Her orman yangını geleceğin yanmasıdır. Ormanlarımızı korumalıyız. Hatta şimdi daha dikkatli ve sürdürülebilir politikalar geliştirmeliyiz.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...
  • TANRIYA KARŞI HATA YAPMAYACAKSIN

    16 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Erkenden uyanan Pomponius avludaki çardağın altında oturmuş; yorgun, boş bakışlarla etrafına bakınıyordu. Auxanousa günaydın diyerek gelip karşısındaki sandalyeye oturdu. Pomponius gözünün ucuyla ona bakarak; “bir haftadır senin yüzünden doğru düzgün uyuyamıyorum. Yatakta dönüp duruyor ve durmadan sayıklıyorsun.” Auxanousa mahcup bir biçimde başını hafif öne eğerek, her gece aynı rüyayı görüyorum. Oğlumuz Terentius karşımda durup bana bakıyor. Bakıyor dediysem o ela güzel, sevgi dolu gözleriyle değil. Zift gibi bir siyahlıkla dolu göz çukurları...
  • Öğretmen ve Üniversite

    10 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Sümerli eğitmen ve şair Ludingirra, günümüzden 4000 yıl önce “Mademki biliyorsun, niye öğretmiyorsun”  diyerek bilginin ve öğretmenin önemini çağlar ötesinden seslendirmiş. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir olur mu” ilahi tebliğinde bilgilenmenin, öğrenmenin ve Hz. Ali’nin “Bana Bir Harf Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” sözlerinde öğretmenin önemi en güzel şekilde ifade edilmiş. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İstiklal savaşında düşmanla olduğu gibi; Cumhuriyetle birlikte “Ülkemizi dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkartmak”, ...