logo

Sosyal Girişimcilik ve Kooperatifler


Ünal Örnek
unalornek@hotmail.com

Sosyal girişimcilik kavramı son yıllarda çokça karşımıza çıkan kavramlardan biri haline gelmiştir. Bir zamanlar girişimciliği sadece ekonomik yatırımlar olarak gören çevreler bile sosyal girişimciliği destekleyen politikalara daha olumlu baktıklarını dile getirmeye başlamışlardır. Girişimciliği destekleyen projeler uygulamaya ve fonlamaya başlamışlardır.

Sosyal girişimcilik nedir?  Sosyal girişimci deyince ne anlaşılıyor diye söyle bir araştırdığınızda; karşınıza çıkan tanımlarda yaşadığı çevredeki sorunları belirleyen ve ihtiyacı ortaya koyan, sorunun çözümü ve ihtiyacın karşılanması için çözümler üreten kişilere sosyal girişimci dendiğini görürsünüz. Sosyal girişimcinin çözüm için yasaların el verdiği ölçüde girişimcilik modelinin prensiplerin göre kurulan faaliyet alanları sosyal girişimcilik olarak adlandırılmaktadır.

Aslında sosyal girişimcilik kavramı çoğu kişiye göre yeniymiş gibi görünse de gerçekte oldukça eskidir. Sosyal girişimcilik dünyada artan global sorunlar karşısında yeniden hatırlanmış insani ve vicdani bir kavramdır. Çevreyi ve insanı dikkate almayan ekonomik politikalar sonucu artan global sorunların çözümü için gündeme getirilen bir çözüm yoludur.

Bir zamanlar ekonomik girişimlerin ve fırsatların peşinde olanlar şimdide sosyal girişimlerin peşine düşmeye başlamışlardır. Bırakın sivil toplum örgütlerini, birçok özel şirket bile sosyal projeler üretmeye ve toplumdaki ekonomik olduğu kadar sosyal sorunları çözme yönünde projeleri desteklemeye başlamışlardır. Ne pahasına olursa olsun en yüksek karı elde etmeyi hedef olarak ortaya koyanlar sosyal girişim başlığı altında sevimli ve toplum yararına görünen çalışmalara destek vermeye ve çalışmaya başlamışlardır. Kooperatifler gibi çevre ve insanı dikkate alan bir ilkelere sahip olan toplumsal dayanışma ve kendi sorununu çözme modelleri yüzyılı aşan süredir uygulamada iken bazı ülkelerde bu modeli bile dikkate alamadan sosyal girişimleri destekliyoruz türünden destek ve fonlamalar ortaya çıkmıştır.

Bu süreç ilk bakışta sevindirici ve global dünya sorunları karşısında anlamlı ve yapıcı bir girişim gibi görünüyor. Ama bu yönde geçmişte çevre ve insani değerleri dikkate almayan şirket ve kuruluşları bu çalışmaların içinde gördüğümüzde bu girişimler acaba ne kadar inandırıcı diye insan düşünmeden edemiyor. Kapitalist bir yapı içinde STK ve kooperatifleri dikkate alamayan bu kuruluşlar yüksek ticari kazançlarından ne kadar vazgeçtiler diye sorgulamadan geçemiyorsunuz.

Dünyada ve ülkemizde yıllarca sivil toplum örgütlerinde görev yapan gönüllüler ve liderler bu tablo karşısında şaşkınlar. Sosyal politikalara karşı çıkanlar, en yüksek geliri elde etmek için her fırsatı değerlendiren çevreler bir anda çevreci ve insanı merkeze alan bir tavır içine girmişlerdi. Sosyal politikaları bir şirket mantığı içinde düşünmek bu faaliyetlerden gelir elde etmek ve bu geliri toplumun faydasına kullanmak uzun vadede ne dereceye kadar sağlıklı yapılabilirdi. Ortada hak ve menfaatleri korumak üzere kurulan STK’lar ve ilkeleri çerçevesinde yüz yılı aşan deneyimi ile kooperatifler varken sosyal girişimcilik adına ortaya konan politikalar şirket mantığı ve yaklaşımı ile insanlığa hangi ölçüde yararlı olabilirdi.

Sanayileşme ve şehirleşme ile birlikte artan çevre sorunları, küresel ısınma, artan doğal afetler, daralan tarım alanları, her geçen gün artan fakirlik yoksulluk ve açlık tehlikesi başta BM olmak üzere tüm dünyayı harekete geçirmişti. Ama konuya daha önce yapılan hatalardan ders alarak toplumsal çözümler üretmek yerine yine bazı iş çevrelerinin oyunu olabilir miydi? Düne kadar ekonomik girişimciliği desteklemek üzere oluşturulan kuruluşlar bile dikkatli bir çalışma yapmadan sosyal girişimleri de gündemlerine almışlardı.

Gerek dünyada gerekse ülkemizdeki uygulamalara bakıldığında sosyal girişim aslında kooperatifçiliği tanımlaması ve dikkate alması gereken bir kavram olmalıdır. Sosyal girişiminin merkezinde çevre ve insan olmalıdır. Kooperatifçilik ilkelerini dikkate almayan bir politikanın ve uygulamanın sosyal olması mümkün değildir. Sosyal Girişimcilik destekleri ve uygulamaları toplumu geliştirmekten çok susturmaya yönelik bir havuç olmamalıdır.

Kooperatifler toplumsal menfaatleri ve hakça paylaşımı dikkate alan ilkeleri çerçevesinde çevre ve insani değerlere saygılı olmak zorunda olan kuruluşlar iken yeni dönemdeki sosyal girişimcilerin geldikleri yerleri ve hedeflerini çok iyi anlamak gereklidir. Sosyal projelerin ve sosyal girişimlerin toplumsal faydasını iyi anlamak gereklidir. Sosyal Girişimler toplum yararına hizmet veren STK ve Kooperatiflerin Sosyal ve ekonomik birlikteliğinin önüne geçmek üzere kurgulanan yeni bir oyun alanı olmamalıdır.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...
  • TANRIYA KARŞI HATA YAPMAYACAKSIN

    16 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Erkenden uyanan Pomponius avludaki çardağın altında oturmuş; yorgun, boş bakışlarla etrafına bakınıyordu. Auxanousa günaydın diyerek gelip karşısındaki sandalyeye oturdu. Pomponius gözünün ucuyla ona bakarak; “bir haftadır senin yüzünden doğru düzgün uyuyamıyorum. Yatakta dönüp duruyor ve durmadan sayıklıyorsun.” Auxanousa mahcup bir biçimde başını hafif öne eğerek, her gece aynı rüyayı görüyorum. Oğlumuz Terentius karşımda durup bana bakıyor. Bakıyor dediysem o ela güzel, sevgi dolu gözleriyle değil. Zift gibi bir siyahlıkla dolu göz çukurları...
  • Öğretmen ve Üniversite

    10 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Sümerli eğitmen ve şair Ludingirra, günümüzden 4000 yıl önce “Mademki biliyorsun, niye öğretmiyorsun”  diyerek bilginin ve öğretmenin önemini çağlar ötesinden seslendirmiş. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir olur mu” ilahi tebliğinde bilgilenmenin, öğrenmenin ve Hz. Ali’nin “Bana Bir Harf Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” sözlerinde öğretmenin önemi en güzel şekilde ifade edilmiş. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İstiklal savaşında düşmanla olduğu gibi; Cumhuriyetle birlikte “Ülkemizi dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkartmak”, ...
  • Ramazan Amca’nın Duâsı

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    “Sen kendüye ne sanursan ayruğa da anı san. “      Hacı Bektaş Velî 19 yıl önce... Geçirdiğim kalp rahatsızlığı nedeniyle üniversite hastanesinin kardiyoloji servisinde yatıyorum. Oda arkadaşım Ramazan Amca, 80-85 yaşlarında bir Alzheimer hastası... Refakatçisi olan yakınlarından öğrendiğimiz kadarıyla geçmişte çiftçilik yapan bu amcamız  boylu poslu;  ileri derecede görme rahatsızlığı olduğu için kalın camları olan gözlük takan, konuşmayı seven birisi.  Bizi tanımak istiyor; kendimizi tanıtıyoruz, on dakika sonra aynı şeyleri yine soruyor ve...