• İYİ Parti Yalvaç Mustafa Kodal
  • MHP Hüyüklü Belediye Başkan Adayı Kadir MİNNET

logo

Şarbon Olayı Bir Uyarıdır


Ünal Örnek
unalornek@hotmail.com

Ülkemizde şarbon vakalarının yeniden gündeme gelmesi hiç şüphesiz başta bu konularda çalışan ve mesleki görevlerini yerine getiren bilim insanlarımızı ve uzmanlarımızı üzmüş ve hastalığın farkında olan insanları tedirgin etmiştir. Olayın ciddiyetini anlayanları hem de ülkenin başkentine yakın bir yerde olayın çıkması bu kadarı da olmaz diye düşündürmüştür.

Tarımda ithalat politikaları yanında hayvancılıkta salgın hastalıklar için yapılan kontrol ve koruma çalışmalarına karşı tereddütler yaratan bu olay yaralayıcı ve karalayıcı bir durumdur. Ülkemizde tüketicilerin güvenini sarsan bu olay uluslararası alanda da ülkemiz için bir prestij kaybıdır.

Şarbon vakası basite alınacak bir olay değildir. Uzmanlar her ne kadar ithalattan kaynaklanan bir olay olmadığını söyleseler de, ülkemizde uzun dönemden beri ters giden birşeyler vardır.

Adeta delicesine bir ithalat politikası ülkemiz hayvancılığı yanında gıda sektörümüzü uluslararası alanda yıpratan bir sürece girebilir. Yılda 30 milyonun üstünde turistin geldiği ülkemiz için sakıncalar yaratabilecek bir vakadır. Kesinlikle bu durumun bir daha yaşanmaması gereklidir. Buna neden olanlar ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Konu ile ilgili üreticiler uyarılmalı, ilgili örgütler gerekli tedbirleri kendi içlerinde almalıdır.

Bilinmelidir ki meslekte uzun yıllardan beri görev yapan uzmanlar ve bilim çevreleri bitkisel hayvansal üretimde hastalık ve zararlılarla mücade hizmetleri ile ilgili sorunları görmekte ve uyarı görevlerini her ortamda yapmaktadırlar. Özellikle ithalat konusundaki duyarlılıklarını her defasında dile getirmektedirler. Tarım bakanlığında yıllardan beri yapılan reorganizasyon çalışmaları ile aslında ileri gidilmesi beklenirken aslında zarar görmüştür. Yetkililerce bugün geldiğimiz nokta çok iyi görülmelidir. Yıllar önce bu konuda yapılan uyarıları geçmişteki bilimsel toplantılardaki dokümanlarda görmek mümkündür.

Ülkemizin gıda güvenliği için yapılan canlı hayvan ve et ithalatı mercek altına alınmalıdır. Bazı çevreleri korumak adına yapılacak vahim hatalar gelecekte telafisi mümkün olmayan olaylara yol açacaktır. Hele şarbon konusu ortaya çıkmışsa ülke güvenliği söz konusudur.

Biyolojik silahlar arasında sayılan şarbon konusunun hafife alınacak bir durum yoktur.  Bu konuda bir soruşturma açılmışsa da ülkemizde hayvansal olduğu kadar bitkisel üretimde de hastalık ve zararlılarla mücadele konusu dikkatlice gözden geçirilmelidir.

Günümüzde geçmişe göre teknolojik imkanların izleme ve kontrol için daha büyük imkanlar sağladığı düşünülürse hayvan hareketlerinin dijital olarak en dikkatli şekilde kontrolü mümkündür. Yeter ki isteyelim yeter ki yapalım. Özellikle üretici örgütlerinin konuya daha duyarlı yaklaşmaları şarttır. Sadece sözde değil oluşturacakları teknik kadrolarla ile hizmete yönelik çalışmaların içine girmeleri gereklidir. Kontrol ve uyarı görevlerini sözde değil gerçek veriler ışığında ve belgeleri ile ortaya koymaları ve devlete destek ve yardımcı olmalıdırlar. Üyelerine ya da ortaklarına canlı hayvan temini konusunda ithalatı kullanan üretici örgütlerinde sorumluluklar daha da büyüktür.

Tüm taraflarca şarbon vakası ilahi bir uyarı olarak görülmelidir. İthalat yolu bu şekli ile bir an önce kapanmalıdır. Bu konudaki yapılanlar çok iyi incelenmeli ve değerlendirilmelidir.

Ülkemizin gıda güvenliği için üreticimiz gerçek anlamda desteklenmelidir. Üretici örgütleri ithalat konusunda aracı olmak yerine kendi projelerini geliştirmeli, bu yönde kadrolar oluşturmalı ve yapılaşmaya gitmelidir.

Gerçekte ülkemizde hayvancılığımızı geliştirmek için her türlü doğal ve teknik kapasite vardır. Bilim adamlarımız ve uzmanlarımız yeteri kadar bilgili ve deneyimlidir. Yeter ki üreticilerimize ve teknik kadrolarımıza güvenelim. Birlikte sorunların üstünden gelme yolunu seçelim. Sorunları kısa vadeli sonu belli olmayan çözümler ile değil geleceğe yönelik sağlıklı politikalarla çözelim.

Şarbon olayının bize ciddi bir uyarı olduğunu görelim.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Öğretmen ve Üniversite

    10 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Sümerli eğitmen ve şair Ludingirra, günümüzden 4000 yıl önce “Mademki biliyorsun, niye öğretmiyorsun”  diyerek bilginin ve öğretmenin önemini çağlar ötesinden seslendirmiş. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir olur mu” ilahi tebliğinde bilgilenmenin, öğrenmenin ve Hz. Ali’nin “Bana Bir Harf Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” sözlerinde öğretmenin önemi en güzel şekilde ifade edilmiş. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İstiklal savaşında düşmanla olduğu gibi; Cumhuriyetle birlikte “Ülkemizi dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkartmak”, ...
  • Ramazan Amca’nın Duâsı

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    “Sen kendüye ne sanursan ayruğa da anı san. “      Hacı Bektaş Velî 19 yıl önce... Geçirdiğim kalp rahatsızlığı nedeniyle üniversite hastanesinin kardiyoloji servisinde yatıyorum. Oda arkadaşım Ramazan Amca, 80-85 yaşlarında bir Alzheimer hastası... Refakatçisi olan yakınlarından öğrendiğimiz kadarıyla geçmişte çiftçilik yapan bu amcamız  boylu poslu;  ileri derecede görme rahatsızlığı olduğu için kalın camları olan gözlük takan, konuşmayı seven birisi.  Bizi tanımak istiyor; kendimizi tanıtıyoruz, on dakika sonra aynı şeyleri yine soruyor ve...
  • ADA DOĞURAN GÖL

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Bugün dünyamız ve ülkemiz için en büyük tehlike  kuraklık, kıtlık ve  açlıktır. Bunun için dünyayı istedikleri kalıplara sokan, dünyaya şekil veren kapitalizm düzeninin küresel şirketleri dünya nüfusunun azaltılması gerektiğini savunmaktadırlar. Hatta bu maksatla; laboratuvar kökenli salgın hastalıklar, KULLANDIRTTIKLARI ilaçlar, aşılar, gübreler, böcek ilaçları=zehirler, soğuk, sıcak dünya ve uzay savaşları ile havada, suda, karada, hatta uzayda ekosistem tahriplerini devreye sokmaktadırlar. Elbette ülkemiz de bu olumsuzluklardan fazlasıyla...
  • Prof.Dr. Zafer Karaer yazdı: “İYİLİK GÜNÜ MÜ?..”

    16 Kasım 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Geçmişi 1996 yılına kadar giden, ancak son birkaç yıldır gündemde yer bulan, gerçi yeterince bulduğu tartışılan, 13 Kasım “Dünya İyilik Günü”; benim için oldukça önemli. Çünkü dünyada yerleşik düzene geçildiği 12 bin yıllık insanlık tarihinde,  gerek savaşlar, gerek kötülükler sayesinde, her geçen gün iyilik kelimesi hızla değer kaybetmekte, hatta anlamını kavrayamayan büyük çoğunluk ellerinden gelse; iyilik kelimesini sözlüklerden, tedavülden, ortadan kaldıracaklar. Tabii ki; ülkemizde de aynı tutum ve davranışlar neticesinde özellikle 1...