• İYİ Parti Yalvaç Mustafa Kodal
  • MHP Hüyüklü Belediye Başkan Adayı Kadir MİNNET

logo

Partiler ve adaylar dikkat! Seçmeni seçim sistemiyle ilgili bilgilendirmelisiniz…


Özgür Kaya
yalvacgazetesi@hotmail.com

Birkaç yazıdır, seçim sistemi ve düzeniyle ilgili yazılar yazınca, hiç beklemediğim bazı tepkiler aldım.

Aldığım tepkilerin çoğunun ortak yönü şu: Ben bu konunun böyle olduğunu bilmiyordum, ben böyle hesaplandığını bilmiyordum.

Hakikaten beklediğimin üzerinde ilgi oldu yazılara, bu da net bir biçimde şunu ortaya koyuyor: Oy kullanacak seçmenin büyük çoğunluğu, atacağı oyun milli iradeye nasıl yansıyacağını bilmiyor.

Bu bakımdan, iktidar ya da muhalefet fark etmez, seçime giren tüm parti ve adayların bu seçim sistemini öncelikle seçmenlerine net bir biçimde anlatmaları lazım.

Çünkü bu seçimde oy kullanacağımız iki seçme işini de Türkiye olarak ilk kez deneyeceğiz. 2104’te cumhurbaşkanı seçmiştik, bu ilk değil diyenleriniz olabilir. Doğrudur, ama bu cumhurbaşkanlığı seçiminde milletvekili seçimiyle birlikte oy kullanılacağı için, bu seçimi diğerinden ayıran birçok faktör olacaktır. Birçok anket gösteriyor ki, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması, daha olası bir ihtimal. İkinci tura kaldığında da yarışacak iki adaya göre seçmenin nasıl hareket edeceği, şu an için bir bilmece.

Milletvekili seçim sistemine getirilen ittifak modelini de vatandaşlarımız ve siyasetçilerimiz yeterince anlayabilmiş ve anlatabilmiş değil.

İktidarı destekleyen seçmen cenahındaki durum şu: Şu ana kadar girilen bütün seçimlerden galip çıkan Ak Parti’nin ve Erdoğan’ın öyle ya da böyle bu seçimleri de alacağı düşüncesiyle bir rahatlık ve rehavet var.

Şu durumu gözden kaçırıyorlar, daha doğrusu Ak Parti ve MHP teşkilatları ve siyasetçileri doğru anlatma ve yönlendirme yapmadığı için gözden kaçırmak durumunda kalıyorlar: Bu seçimlerde birinci olmak yetmiyor artık. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde en az % 50 +1 almak gerekiyor; milletvekili seçimlerinde ise % 50 + 1 almak da yetmeyebilir. Nasıl olursa, bu seçimden de birinci çıkarız rehaveti, Cumhur İttifakı’nın seçim çalışmalarına net bir biçimde yansıyor zaten. Önceki seçimlerdeki heyecan, hava ve hırs bu seçimlerde görülmüyor.

Muhalefet cephesi için de durum çok farklı değil: Seçmen ve teşkilatlar bu konuda bilgisiz ve yetersiz. Bir önceki paragrafta söylediğim bilgisizlik muhalefete destek verecek seçmen için de geçerli. Muhalefeti destekleyen bir kısım seçmende de yine sistemi bilmemekten kaynaklanan bir boşvermişlik duygusu olduğunu gözlemleyebiliyorsunuz. Muhalefete destek verecek seçmen de, tıpkı iktidara destek veren seçmen gibi; bu seçimlerde birinci olanın kazanacağını düşünüyor.

Hayır, bu seçimlerde birinci olan değil, salt çoğunluğu alan kazanacak. Yani, Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçiminde, ilk turda birinci olması, ikinciyle arasında önemli oy farkı olması zafer ya da yenilgi getirmeyecek, taraflar için. En az % 50 + 1 oy almak gerekiyor. Erdoğan ilk turda % 50 + 1 oy alamazsa, ikinci turda muhalefetin en güçlü adayıyla yarışacak.

Yani, referandumdaki manzara ve anketlerde öngörülen sonuçlara benzer neticelerle karşılaşırsak; 24 Haziran seçimlerinde işin kıl payı olacağını tahmin edebiliriz. Bu bakımdan, bütün partiler ve adaylar için bir oy bile çok kıymetli bu seçimlerde.

Ancak, teşkilatlara, adaylara ve seçmenlere bakınca, bu önemin yeterince algılanamadığını görüyoruz.

Teşkilatların ve adayların, seçim çalışmalarının ilk başında anlatmaları gereken husus, yeni seçim sisteminin milli iradeye nasıl yansıyacağını anlatmaları olmalıdır.

Eksik bilinen bir husus da, ittifakta kullanılacak oyların değerlendirilmesi hususu. Bununla ilgili detaylı bir yazı yazmıştık zaten. İttifakta kullanılacak oyları herkes kendi partisine atabilecek, ancak hesaplanırken önce ittifak oyu, ardından da ittifak içinde partilerin oyları ayrı ayrı değerlendirilecek. Aynı şey, seçmenin oy vermeyi düşünmediği rakibi için de geçerli olacak. Onun için seçmen bu seçimlerde stratejik oy kullanması, destek verdiği parti ve adaylar için büyük önem taşıyor.

Özet olarak, parti teşkilatlarını ve adayları, seçmenlerin bilgilendirilmesi ve motive edilmesi için çalışmazsanız, 24 Haziran akşamı pişman olacağınız kıl payı bir yenilgi sizi bekliyor olabilir.

Etiketler: » »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Öğretmen ve Üniversite

    10 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Sümerli eğitmen ve şair Ludingirra, günümüzden 4000 yıl önce “Mademki biliyorsun, niye öğretmiyorsun”  diyerek bilginin ve öğretmenin önemini çağlar ötesinden seslendirmiş. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir olur mu” ilahi tebliğinde bilgilenmenin, öğrenmenin ve Hz. Ali’nin “Bana Bir Harf Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” sözlerinde öğretmenin önemi en güzel şekilde ifade edilmiş. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İstiklal savaşında düşmanla olduğu gibi; Cumhuriyetle birlikte “Ülkemizi dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkartmak”, ...
  • Ramazan Amca’nın Duâsı

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    “Sen kendüye ne sanursan ayruğa da anı san. “      Hacı Bektaş Velî 19 yıl önce... Geçirdiğim kalp rahatsızlığı nedeniyle üniversite hastanesinin kardiyoloji servisinde yatıyorum. Oda arkadaşım Ramazan Amca, 80-85 yaşlarında bir Alzheimer hastası... Refakatçisi olan yakınlarından öğrendiğimiz kadarıyla geçmişte çiftçilik yapan bu amcamız  boylu poslu;  ileri derecede görme rahatsızlığı olduğu için kalın camları olan gözlük takan, konuşmayı seven birisi.  Bizi tanımak istiyor; kendimizi tanıtıyoruz, on dakika sonra aynı şeyleri yine soruyor ve...
  • ADA DOĞURAN GÖL

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Bugün dünyamız ve ülkemiz için en büyük tehlike  kuraklık, kıtlık ve  açlıktır. Bunun için dünyayı istedikleri kalıplara sokan, dünyaya şekil veren kapitalizm düzeninin küresel şirketleri dünya nüfusunun azaltılması gerektiğini savunmaktadırlar. Hatta bu maksatla; laboratuvar kökenli salgın hastalıklar, KULLANDIRTTIKLARI ilaçlar, aşılar, gübreler, böcek ilaçları=zehirler, soğuk, sıcak dünya ve uzay savaşları ile havada, suda, karada, hatta uzayda ekosistem tahriplerini devreye sokmaktadırlar. Elbette ülkemiz de bu olumsuzluklardan fazlasıyla...
  • Prof.Dr. Zafer Karaer yazdı: “İYİLİK GÜNÜ MÜ?..”

    16 Kasım 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Geçmişi 1996 yılına kadar giden, ancak son birkaç yıldır gündemde yer bulan, gerçi yeterince bulduğu tartışılan, 13 Kasım “Dünya İyilik Günü”; benim için oldukça önemli. Çünkü dünyada yerleşik düzene geçildiği 12 bin yıllık insanlık tarihinde,  gerek savaşlar, gerek kötülükler sayesinde, her geçen gün iyilik kelimesi hızla değer kaybetmekte, hatta anlamını kavrayamayan büyük çoğunluk ellerinden gelse; iyilik kelimesini sözlüklerden, tedavülden, ortadan kaldıracaklar. Tabii ki; ülkemizde de aynı tutum ve davranışlar neticesinde özellikle 1...