logo

Korona günlerinde ekonomi


GÜLŞEN ARAS
gulsenaras@bagev.org.tr

Geçtiğimiz yılsonunda Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Coronavirus veya teknik adı ile Covid-19 salgını ülkemiz de dahil olmak üzere bütün dünyada korku ve endişe yarattı. Global düzeyde üretilen bu korku ve endişe etkisi, Covid-19 salgını ile mücadelenin bütün dünyada neredeyse birlikte hareket etme haliyle ciddiyetle ve özenle ele alınmasına neden oldu. Kapatılan sınır kapıları, insani dolaşımın ve emtia hareketlerinin sınırlandırılması, evde kalmanın teşvik edilmesi hatta zorlanması, ticari hayatın sadece zaruri ihtiyaçların devamı amacıyla sürdürülmesi, toplumsal ilişkilerin azaltılarak sıfıra yakın düzeye çekilmesi, geçmişte görülmedik şekilde Kabe ziyaretinin yasaklanması, camilerin toplu ibadetlere kapatılarak Cuma namazının dahi kılınmaması, internet dışında alışveriş imkanının neredeyse kalmaması, iletişimin sadece dijital araçlarla takip edilebilmesi gibi kısacık dönemde alışılan, kanıksanan ve ihtiyaç nedeniyle mutlaka uyulması gereken uygulamalar haline geldi.

Bunlar koronavirüsle mücadelenin doğrudan etkileri. Ancak bireylerin korku davranışları da dolaylı etkiyi beraberinde getiriyor. Örneğin Pekin’ deki Disneyland hayalet tema parkına dönüşmüş, oysa virüsün çıktığı Wuhan kentine 1100 kilometre mesafede. Analiz şirketi Global Macro Investor’un uzmanları, virüs yayıldıkça paniğin de yayıldığını ve insanların ilk önlem olarak kalabalıklardan kaçtığını ve bu davranışın global durgunluğa neden olabileceğini söylüyor. Görüyoruz, duyuyoruz.

Ekonomiyi bir zincirin halkaları gibi düşünelim. Bu süreçte tek bir tüketici veya üreticiden, ekonomi politika yapıcılarına, uluslararası ekonomik ve finansal kuruluşlara kadar tüm ekonomik karar alma birimlerinin öyle ya da böyle etkileneceği ve toparlanma sürecinin de uzun zaman alacağı da ortada.

Bu durumda hane halkı olarak bizlerin de kendi ekonomi politikalarımızı ‘belirsizlik’ sürecine uyumlandırmamız gerekmekte. Belirsizlik duygusunun oluşturduğu kaygı, kişilerde hem daha fazla tasarruf etme gereksinimi doğururken aynı kaygıyla tüketimimizi aşan stoklama davranışı da sergiliyoruz. Hal böyle olunca bir yandan nakdi varlık tasarrufu, öte yandan harcama sarmalı oluşuyor.

BBC’nin kaynaklarında yer verdiği bir habere göre Economist Intelligence Unit’in tahmini doğrultusunda 2020 yılı maliyet raporu önceki yıllara ilişkin olarak ciddi bir farklılık gösterebilir. Seyahat ve turizm hareketliliğinin durağanlaşması arz talep dengesini eksi büyümeli olarak etkileyeceğinden fiyatlarda yaşanacak olası ucuzlama şehir bazlı maliyet hesaplamalarında da listenin ciddi derecede değişmesine sebep olabilir. EIU’nun baş ekonomisti Simon Baptist’e göre geçtiğimiz yıl en pahalı şehirler listesinin ilk iki sırasında yer alan Singapur ve Hong Kong’un bu yıl yerlerini kaybetmesi çok olası.

Korona Virüs salgını ile ilgili oluşan ortamda hiç kuşkusuz öncelik insanların sağlığı olmalıdır. Öncelik, insanları ölümle tehdit eden bu virüs tehdidinin ortadan kaldırılmasıdır. Bu konu ile ilgili sağlık sektörü ve kamu tüm gücü ile mücadeleye devam etmektedir. Pandemik kaos ortamı ekonomi üzerinde de çok büyük bir tehdit oluşturmaktadır.

İşsizlik riski giderek artan bir ivme ile kendini hissettirmektedir. Kayıtlı çalışanlar için devlet belli destekler açıklıyor. Ama istatistiklerden ülkemizde kayıtsız çalışan, ücretli kesimde 3 milyon kişi, kendi hesabına da çalışan 1,5 milyon kişi olduğunu biliyoruz. Salgının tam olarak ne kadar süreceğini kestirmek hiç mümkün değil.

Uzun sürmesi yoksulluğun önemli ölçüde artmasına yol açabilir. Koronavirüsün etkileri özellikle gelir bölüşümü adaletsizliğinin çok yüksek olduğu ülkelerde çok daha sert yaşanacak. Çünkü buralarda sosyal koruma ve sağlık alt yapısı son derece yetersiz. Bu da en zayıf durumdaki kesimleri en riske açık hale getiriyor. Yetersiz hijyen, içme suyu imkanları, sağlık alt yapısı ve sistemleri hepsi bir araya gelince, salgınla birlikte mevcut eşitsizlikler daha da artacak.

Olağanüstü zamanlardan geçtiğimizin bilinciyle, ülkemizde açıklanan tedbirleri genişletmek ve özellikle istihdama yönelik ilave tedbirleri çok hızlı bir şekilde hayata geçirmek gerekiyor.

Çok keskin bir ekonomik daralmanın önüne geçmek için, faydalanıcı seçiminde hakkaniyet aramak adına bürokrasiyi uzun tutmak yerine mümkün oldukça çok ihtiyaç sahibine destek sağlamak gerekiyor.

Salgının seyrine bağlı olarak, gerekirse enflasyon ya da kamu borç yükü kaygısı gözetmeden faydalanma kriterlerini evrensel tutmak ve kısa bir süreliğine devletin son çare işveren olarak müdahale etmesine olanak tanımak gerekiyor.

Unutmayalım ki “evde kal” çağrıları ile sağlığını korumaya çalıştığımız iş gücünün yaşayacağı maddi ve manevi kayıpları kontrol etmediğimiz sürece bu virüsün ekonomi üzerinde yaratacağı tahribat daha da büyüyecek.

Sağlıklı günler diliyorum…

 

Gülşen ARAS

Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV) Genel Sekreteri

Etiketler: » »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...
  • TANRIYA KARŞI HATA YAPMAYACAKSIN

    16 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Erkenden uyanan Pomponius avludaki çardağın altında oturmuş; yorgun, boş bakışlarla etrafına bakınıyordu. Auxanousa günaydın diyerek gelip karşısındaki sandalyeye oturdu. Pomponius gözünün ucuyla ona bakarak; “bir haftadır senin yüzünden doğru düzgün uyuyamıyorum. Yatakta dönüp duruyor ve durmadan sayıklıyorsun.” Auxanousa mahcup bir biçimde başını hafif öne eğerek, her gece aynı rüyayı görüyorum. Oğlumuz Terentius karşımda durup bana bakıyor. Bakıyor dediysem o ela güzel, sevgi dolu gözleriyle değil. Zift gibi bir siyahlıkla dolu göz çukurları...
  • Öğretmen ve Üniversite

    10 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Sümerli eğitmen ve şair Ludingirra, günümüzden 4000 yıl önce “Mademki biliyorsun, niye öğretmiyorsun”  diyerek bilginin ve öğretmenin önemini çağlar ötesinden seslendirmiş. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir olur mu” ilahi tebliğinde bilgilenmenin, öğrenmenin ve Hz. Ali’nin “Bana Bir Harf Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” sözlerinde öğretmenin önemi en güzel şekilde ifade edilmiş. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İstiklal savaşında düşmanla olduğu gibi; Cumhuriyetle birlikte “Ülkemizi dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkartmak”, ...
  • Ramazan Amca’nın Duâsı

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    “Sen kendüye ne sanursan ayruğa da anı san. “      Hacı Bektaş Velî 19 yıl önce... Geçirdiğim kalp rahatsızlığı nedeniyle üniversite hastanesinin kardiyoloji servisinde yatıyorum. Oda arkadaşım Ramazan Amca, 80-85 yaşlarında bir Alzheimer hastası... Refakatçisi olan yakınlarından öğrendiğimiz kadarıyla geçmişte çiftçilik yapan bu amcamız  boylu poslu;  ileri derecede görme rahatsızlığı olduğu için kalın camları olan gözlük takan, konuşmayı seven birisi.  Bizi tanımak istiyor; kendimizi tanıtıyoruz, on dakika sonra aynı şeyleri yine soruyor ve...