Son Dakika


Yalvaç Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Berire Yavuz, “1 Aralık Dünya AIDS Günü” nedeniyle HIV/AIDS hakkında bilgiler vererek uyarılarda bulundu.
Dr. Yavuz’un açıklamaları şöyle:
“HIV/AIDS, ilk olarak 1980’li yıllarda tanımlanmış ve o dönemden bu yana dünya genelinde hızla yayılıp milyonlarca insanın hayatını etkileyen, aynı zamanda sağlık sistemlerine ve ekonomilere de ciddi yük getiren bir sağlık sorunu hâline gelmiştir. Bu nedenle her yıl 1 Aralık günü, farkındalığı artırmak ve küresel mücadeleyi güçlendirmek amacıyla Dünya AIDS Günü olarak belirlenmiştir. HIV enfeksiyonu günümüzde uygun tedaviyle kontrol altına alınabilen bir sağlık sorunu olsa da hâlâ milyonlarca insanı etkilemektedir.
HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü), vücudun bağışıklık sistemini hedef alan ve savunma mekanizmasının zayıflamasına neden olan bir virüstür. Tedavi edilmediğinde bağışıklık hücreleri zamanla ciddi ölçüde azalır ve kişi enfeksiyonlara karşı savunmasız hale gelir. Bu ilerlemiş evreye AIDS (Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu) adı verilir ve bağışıklık sisteminin çökmesi sonucu ortaya çıkan ağır klinik tabloyu ifade etmektedir. HIV pozitif olan her kişi AIDS tablosunda olmayabilir. Uygun tedavi ile virüs uzun yıllar boyunca kontrol altında tutulabilir ve kişiler sağlıklı bir yaşam sürdürebilir.
HIV Nasıl Bulaşır?
HIV çoğunlukla korunmasız cinsel ilişki, kan ve bazı vücut sıvılarının teması ile bulaşmaktadır. Damar içi madde kullanan kişilerde ortak enjektör kullanımıyla ve enfekte anneden bebeğine hamilelik veya doğum sırasında geçebilir. Ayrıca steriliteye dikkat edilmeden yapılan dövme, peircing ve akupunktur gibi uygulamalar ve kişisel hijyen aletlerinin ortak kullanımı da bulaşa neden olabilir. HIV; dokunma, sarılma, tokalaşma, aynı tabaktan yemek, aynı tuvaleti kullanmak ya da öksürük ve hapşırık yoluyla bulaşmaz. Bu tür yanlış inanışlar hem gereksiz korku yaratmakta hem de HIV ile yaşayan bireylerin toplumdan dışlanmasına neden olmaktadır.
Tedavi ile Sağlıklı ve Uzun Bir Yaşam Mümkün
Son yıllarda HIV ile mücadelede büyük gelişmeler kaydedilmiştir. Antiretroviral tedaviler sayesinde virüs kontrol altına alınabilmektedir. Günümüzde HIV ile yaşayan bireyler, tedavilerine düzenli ve kesintisiz devam ettikleri sürece sağlıklı ve normal bir yaşam sürdürebilmektedir. Ancak tedavinin aksatılması, virüsün direnç kazanmasına ve hastalığın ilerlemesine neden olmaktadır. Uygun tedavi alınmadığında HIV bağışıklık sistemini giderek zayıflatır; bu süreçte fırsatçı enfeksiyonlar veya bazı kanser türleri ortaya çıkabilir ve bu hastalıklar yaşamı ciddi ölçüde tehdit eden bir seyir izleyebilir.
Nasıl Korunabiliriz?
HIV’den korunmak mümkündür. Riskli cinsel temastan kaçınmak ve uygun koruyucu önlemleri almak cinsel yolla bulaşı önlemede önemlidir. Ayrıca gebelik döneminde düzenli sağlık kontrolleri ve uygun tedavi uygulandığında, anneden bebeğe bulaş neredeyse tamamen önlenebilmektedir. Kişisel hijyen aletlerinin başkalarıyla ortak kullanılmaması ve güvenilir olmayan merkezlerde dövme, piercing ve akupunktur gibi uygulamaların yaptırılmaması gerekmektedir. Ayrıca risk grubundaki bireylerin bir sağlık merkezine giderek test yaptırması önerilmektedir.
HIV ile yaşayan bireylerin damgalanması, hastalıkla mücadelenin önündeki en büyük engellerden biridir. Damgalanma ve ayrımcılığa maruz kalma kaygısı insanları HIV testlerini yaptırmaktan alıkoyabilmektedir. Erken tanı konulup düzenli tedavi ve takip yapıldığında, HIV’le yaşayan kişiler rahatlıkla sağlıklı bir yaşam sürdürebilir. Ancak bunun için yanlış inanışlardan uzak bilimsel bilgiye dayalı bir yaklaşımın benimsenmesi ve toplumsal önyargılardan uzak, destekleyici bir dayanışma kültürünün oluşturulması büyük önem taşımaktadır.”
Etiketler: AIDS » Dr. Berire YAVUZ » Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı » hastane » HIV » yalvaç
Yorum yapabilmek için Giriş yapın.