logo

reklam
24 Ağustos 2025

Beyşehir Gölü, günden güne ölüyor

Anadolu coğrafyasında kurulan ilk büyük imparatorluk olan Hititler’i sadece savaşlar değil, bu coğrafyanın kendini zaman zaman acı biçimde hatırlatan kuraklık yıktı.

Bu yüzden Hititler suyu tanrısal bir varlık olarak görüp, adına anıtlar inşa ettiler. Suyu kirletene ağır cezalar uyguladılar. Beyşehir’deki Eflatun Pınar Hitit su anıtı bunlardan biriydi…

Kuraklıkla sınanan Hititler’in su anıtı inşa ettiği bölge de yaralan Beyşehir Gölü de bugün kuraklık kıskacında, günden güne ölüyor.

Türkiye’nin en büyük tatlı su rezervi olan Beyşehir Gölü ne yazık ki çok kötü kullanıldı. Konya ovasında ayçiçeği ve mısır, pancar gibi sulu tarım ürünleri yetiştiriciliği destekledi ve gölün suları yıllarca kanalla ovaya akıtıldı.

Gölün suyu azaldıkça, civardaki havzalardan göle, gölden ovaya su transferi sürüp gitti. Antalya Manavgat’tan Beyşehir gölüne, Mersin Göksu havzasından mavi tünel projesi ile Hotamış depolamasına su transferi yapılsa da hatalı tarım ve su yönetimi yüzünden bu çabalar uzun vadede çözüm getirmiyor.

Türkiye Hititler’in uğradığı yıkıma doğru ilerliyor.

Bu toprakların hafızası kuraklık ve kıtlık hikayeleri ile doludur. Yaşı uygun olanlar büyüklerinden dinlemiştir bu öyküleri.

Osmanlı döneminde organizasyonsuzluk ve bilimden uzak, akıl dışı politikalarla her kuraklıkta binlerce insanını kıtlık ve ölüm tehlikesiyle baş başa bırakan yöneticilerin kendileri de bir şekilde “bize bir şey olmaz” mantığının kurbanı oldular.

İklim değişikliği ve kuraklık Anadolu coğrafyasının binlerce yıllık bir gerçeği. Ancak bununla baş etmenin en temel yolu, mevcut su kaynaklarının akılcı ve bilimsel
yönetiminden geçiyor.

Türkiye hala kuraklık ve su yönetimi konusunda Hititler kadar radikal bir anlayış benimseyebilmiş değil.

Yıllarca su konusunda her başlık altında yazıp çizen, eylemlilik içinde olan biri olarak her geçen gün daha da kötüye gidildiğini görmek büyük trajedi hepimiz için…

Yusuf YAVUZ

   

Etiketler: » »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.