logo

reklam

Antik Dönemden Günümüze Ulaşan Mektup: YAZITLAR

Arkeologlar için kazı alanında bulunan yazıtlar çok önemlidir. Kazı ya da araştırma yapılan alanın ne amaçla yapıldığı, hangi tarihe ait olduğu, kimler tarafından inşa edildiği ve hatta ismini bile doğrudan öğrenme imkânı sunar. Antiokheia antik kentindeki Tiberius Meydanı ismini işte böyle bir yazıttan biliriz.

Yalvaç Pisidia Antiokheia antik kentini gezerken hemen her yapı kalıntısı arasında mutlaka üzerinde ki harfleri kazınarak oluşturulmuş yazıtlı blok taşlara rastlarız. Bunların bazıları Grekçe harfler bazıları da Latin alfabesiyle yazılmıştır. Yazıtın Grekçe mi Latince mi olduğunu bir bakışta anlamak için uzman olmaya gerek yok; yazıtı oluşturan harfler bizim kullandığımız harflerle aynıysa Latince (yani Roma Dönemine ait), tanımadığımız değişik birtakım harfler görüyorsak da muhtemelen Grekçe (yani Helenistik Döneme ait) bir yazıttır.

Arkeoloji Bilimi birçok bilim dalıyla birlikte çalışır. Arkeolojik kazılarda ki kazı ekiplerinde arkeologların yanında mimarlar, restoratörler, topograflar, antropologlar ve filologlar yani dil bilimciler olur. Her arkeolog öğrenim sürecinde mutlaka Grekçe yada Latince dersi alır, bu ancak kabaca yazıtları anlamasına yardımcı olur. Sonuç olarak bu bir bilim dalı olduğu için, yazıtların detaylı incelenmesi kazı ekibindeki filologlara bırakır.

 

Aniokheia’nın Başkent Olduğu Gösteren Yazıt

Antiokheia antik kentinde de yazıtların doğrudan önemini gösterir örnekler vardır. Bunlardan ilki kentin Roma Dönemi’nde içinde bulunduğu Pisidia bölgesine başkentlik yaptığını gösteren ve yıllarca Kaş Mahalle’de bir evin bahçe duvarında devşirme malzeme olarak kullanılmış halde duran yazıttır. Bir kısmı kazınmış dikdörtgen formlu yazıtta Latin harfleriyle iki satır halinde “ANTİOCHE AE CAESARE” yazısı okunur. Bu, Roma imparatorunun kenti yani “Başkent” olduğunu, içinde bulunduğumuz Pisidia bölgesini yöneten, dönemin Roma Valisi’nin burada kaldığını bize ispatlar. Bu önemli yazıt daha sonra Yalvaç Belediyesi tarafından bahçe duvarından alınarak Yalvaç Müzesi’ne taşınmıştır. Söz konusu yazıt bugün müzenin bahçe kapısından girince hemen sol yanda sergilenmektedir.

Meydanın İsmini De Dikilen Yazıttan Öğreniyoruz

Diğer bir önemli yazıtta antik kentin meydanlarından biri olan, kentin orta noktasında ve Augustus Tapınağı’nın hemen önünde konumlanmış Tiberius Meydanı’nın ismini öğrendiğimiz yazıttır. Meydanın ismini, 1924 yılında kentte ilk kazıları başlatan Amerika Michigan Üniversitesi ekibi tarafından, meydanda ki kazılarda ortaya çıkarılan Latince yazıttan öğreniriz. Yazıt, M.S. 93 yılında Galatia – Kappadokya valisi Rusticus’un, karaborsacılığı önlemek için yayınladığı bir genelgeyi halka duyurur. Roma Dönemi’ndeki valiler, tıpkı günümüzde olduğu gibi sorumluluk alanları içindeki kentlerin düzeninden sorumluydular. Kentlerin düzenini sağlamak ve vatandaşı korumak için çeşitli genelgeler yayınlarlardı. Antik dönemde bunları duyuracak radyo ve televizyon gibi araçlar olmadığı için, bu genelgeler, mümkün olduğunca çok insana ulaşması için, yazıtlar haline getirilerek önemli kentlerin meydanlarına, herkesin görebileceği yerlere dikilirdi.

İşte, dönemin Roma Valisi Rusticus da düzeni sağlamak için hazırlattığı bu genelgeyi Meydana diktirmiş ve yazıtın hemen başında da hangi meydandaki esnafa hitap ettiğini belirterek;“TİBERİAPLETEA (MEYDANI) ESNAFINA” hitabıyla başlatmıştır. İşte bu yazıt sayesinde meydana Roma İmparatoru Tiberıus’un isminin verildiğini öğreniyoruz.

Ercan KAFAFÇIArkeolog

Etiketler: » » » »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.