logo

Krizler ve Kooperatifler


Ünal Örnek
unalornek@hotmail.com

Ekonomik krizler tarihin her döneminde olmuştur ve olacaktır. İnsanlık ve ülkeler ne yazık ki ne tarihten ders almakta ve ne de ayni hataları yapmaktan geri durmaktadır. Bu yönüyle birçok insan tarihin tekerrürden ibaret olduğunu, bir türlü geçmişten ders alınamadığı ifade etmektedir. Çünkü her dönemde ülkedeki baskın gruplar yönetimleri etkilemekte, zayıf ve ileriyi görmeyen, menfaat icabı baskılara boyun eğen yöneticilerin yanlış politikalar uygulamasına neden olmaktadır. Toplumun bir kısmının lehine olan uygulamalar toplumun büyük bir çoğunluğunun mağdur olmasına yol açmaktadır. Ülkelerde sosyal ve ekonomik sorunlar daha da derinleşmektedir. Krizleri önlemek adına uygulanan ekonomik programlar çözümler yerine yeni yaralar açmaktadır.

Ülkeler bireylerin eğitim düzeyi gerekse oluşturulan örgütlenme bilinci içinde krizler karşısında sağlıklı çözümler üretebilmektedir. Tarihin her döneminde her toplum kendi dinamikleri ve birlikteliği ortaya koyan uygulamaları ile krizleri aşmaya çalışmışlardır. Çünkü toplumun sahip çıkmadığı ve destek vermediği hiç politika sürdürülebilir olmamıştır. Yaşadığımız topraklarda büyük değerlerinden biri olan ahilik sistemi geçmişte ekonomik ve sosyal yaşamın en büyük gücü olmuş, toplumu krizlerden korumuş, toplumsal gelişimin önünü açarak devlete de güç vermiştir. Dini, vicdani ve ahlaki kültürü dikkate alarak her insana eşit ve adaletli ilkesel yaklaşımı ile dünya kooperatifçilik hareketinin en önemli ilham kaynaklarından biri olmuştur. Küçük ölçekli ekonomik işletmelerin bir toplum ve ülke için neler yapacağını dünyaya göstermiştir.

1980’li yıllardan beri dünyaya optimum işletme, özelleştirme, devleti küçültme, tarımı ekonomide kara delik ilan etme ve serbest piyasa ekonomisi oluşturmak adına tek taraflı politik uygulamalar hakim olmuştur. Aradan geçen zaman içinde buna bağlı uluslararası anlaşmaların gölgesindeki uygulamalar ülkemizin de içinde olduğu birçok ülkede yeni ekonomik model olarak dikkate alınmıştır. Bugün tarımda ve ekonomik hayattaki yaşanan birçok olay büyük ölçüde o günlerde yapılan yanlışların bir sonucudur. Neredeyse kırk yıl sonra o yıllarda uygulanan ekonomi politikaların suçu yokmuş gibi düşünmek üzücüdür. O yıllarda kırsalda en uç bölgelere kadar uzanan kooperatiflerin yatırımlarını bitiren, önüne yasal engeller koyan kimdir. Sizce adı kooperatif olmakla birlikte yasal engellerle önü kesilen, bilerek yıpratılmaya çalışılan,  kalkınma için toplumsal gücü harekete geçirmesi beklenen modelden beklenen sonucun alınması mümkündür. Politikaların sorumlusu yanlış devlet politikası olduğunu gerçeği göz ardı ederek suçu kooperatifçilik hareketine ve kooperatifçilere yıkmak doğru değildir.

G20 zirvelerinde bile 1980’li yıllardan beri uygulanan politikaların yanlışlığı ifade edilirken, TÜSİAD’ın tarımı bitiren politikaları eleştirdiği günlere geldiğimiz noktada bazı çevrelerin kooperatiflere eleştiri getirmesi yanlıştır. Bilmeden, anlamadan, nedenlerine ve sonuçlarına dikkat etmeden bugün kooperatiflerimizin karşı karşıya olduğu sorunları hesaba katmadan değerlendirmek doğru değildir. O 1980’den beri tarımı ve kooperatifleri dikkate almadan yaptığınız uygulamaların sonuçları ortadadır. BM’nin global sorunları çözmek için önerdiği ve desteklediği kooperatifler yerine hala kooperatifleri hiçe sayan anlayışta ısrar etmenin anlamı kalmamıştır. Bulun daha iyi modelinizi, kurun şirketlerinizi ve çözün sorunları elinizi tutan mı var demek gerekir.

Dünyanın muhtemel bir gıda krizine karşı hesaplar yapıldığı, çözümler ürettiği dönemde daha şimdiden gıda krizinin yaşanmaya başladığı ülkemizde tarım ürünleri pazarlamasında üretici ve tüketicilerin yaşadıkları üzücü bir tablodur. Devleti yönetenler ve halkımız kooperatiflere karşı duran çevrelerce aldatılmıştır ve tarımda ve kooperatifçilik hareketine yönelik yanlış politikalar sonunda ülkeyi tanzim satışa muhtaç hale getirmiştir. Bir zamanlar ülkenin her yerinde yatırımı olan kooperatifleri zayıflatan ve adeta yok eden bazı iş çevreleri şimdi bırakın köyleri kasabaları, illeri ve ülkeyi terk etmede mahsur görmemişlerdir. Şimdi kriz nedeniyle ülkemiz büyük bir işsizlik ve ekonomik sorunlarla ile karşı karşıyadır. Bugün krizler karşısında kooperatifler başta kapitalist ülkeler tarafından desteklenen ve geliştirilmeye çalışılan en önemli modeldir. Toplumun her kesiminde ve ekonominin her alanında ve ölçeğinde sorunların çözümünde yer verilen ve önün açılan bir uygulamadır. Tabii sözde değil kooperatifçiliğin ilkeleri ve değerlerine göre kooperatiflerin kurulması ve desteklenmesi ön plana alınmıştır ve alınmaktadır.

Adı kooperatif olmakla birlikte eli kolu bağlı ve çevresi dikenli tellerle çevrili, kendilerini geliştirmeye yönelik yasal talepleri karşılanamayan bir yapı ile geleceği görmek mümkün değildir. Kooperatifler insanların dayanışma ve birlikteliği ile kurulur ve güç bulur. Kooperatiflerin kurulmasını zorlamak yerine ahilik ruhunun hakim olduğu kooperatifçilik ilke ve değerlerinin bilinci içinde yola çıkılması gerekmektedir. Kooperatiflerin önünün açmak için yapılacaklar her dönemde ortaya konmuştur. Son olarak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2012 yılında açıklanan Kooperatifçilik tarihinin en kapsamlı belgesi olan Kooperatifçilik Strateji Belgesi aradan geçen zamana ve birçok hedef ve eylemi gerçekleşememesine rağmen hala krizler karşısında kooperatifçiliğimizin en önemli yol haritasıdır.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...
  • TANRIYA KARŞI HATA YAPMAYACAKSIN

    16 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Erkenden uyanan Pomponius avludaki çardağın altında oturmuş; yorgun, boş bakışlarla etrafına bakınıyordu. Auxanousa günaydın diyerek gelip karşısındaki sandalyeye oturdu. Pomponius gözünün ucuyla ona bakarak; “bir haftadır senin yüzünden doğru düzgün uyuyamıyorum. Yatakta dönüp duruyor ve durmadan sayıklıyorsun.” Auxanousa mahcup bir biçimde başını hafif öne eğerek, her gece aynı rüyayı görüyorum. Oğlumuz Terentius karşımda durup bana bakıyor. Bakıyor dediysem o ela güzel, sevgi dolu gözleriyle değil. Zift gibi bir siyahlıkla dolu göz çukurları...
  • Öğretmen ve Üniversite

    10 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Sümerli eğitmen ve şair Ludingirra, günümüzden 4000 yıl önce “Mademki biliyorsun, niye öğretmiyorsun”  diyerek bilginin ve öğretmenin önemini çağlar ötesinden seslendirmiş. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir olur mu” ilahi tebliğinde bilgilenmenin, öğrenmenin ve Hz. Ali’nin “Bana Bir Harf Öğretenin 40 Yıl Kölesi Olurum” sözlerinde öğretmenin önemi en güzel şekilde ifade edilmiş. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İstiklal savaşında düşmanla olduğu gibi; Cumhuriyetle birlikte “Ülkemizi dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkartmak”, ...
  • Ramazan Amca’nın Duâsı

    07 Aralık 2023 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    “Sen kendüye ne sanursan ayruğa da anı san. “      Hacı Bektaş Velî 19 yıl önce... Geçirdiğim kalp rahatsızlığı nedeniyle üniversite hastanesinin kardiyoloji servisinde yatıyorum. Oda arkadaşım Ramazan Amca, 80-85 yaşlarında bir Alzheimer hastası... Refakatçisi olan yakınlarından öğrendiğimiz kadarıyla geçmişte çiftçilik yapan bu amcamız  boylu poslu;  ileri derecede görme rahatsızlığı olduğu için kalın camları olan gözlük takan, konuşmayı seven birisi.  Bizi tanımak istiyor; kendimizi tanıtıyoruz, on dakika sonra aynı şeyleri yine soruyor ve...